EĞLENCE ANLAYIŞI
Herkesin eğlence anlayışı farklıdır. Başkalarının yaptıklarından bazen zevk almak bir yana bunları saçma bile buluruz.
Şu anda hepsi ellerini üst üste koyarak havaya bir zafer kazanmış edasıyla kaldırıyorlar, az öncede birbirlerinin üstünü temizliyorlardı elbiselerini dövercesine. Daha dün dökülmüştü o taşlar, yağmurlu havalarda bahçe çamur oluyor diye. Onlar izlerken çekyatın kenarına oturduğum yerden olan yine bizim çekyata oldu, kırılıverdi köşesi.
İlk önce potansiyel kurbanlarının yaklaşmalarını bekliyorlar, daha sonra ellerine sığdırabildikleri maksimum sayıdaki taşları onlara atıyorlar ve gizleniyorlardı. Canı acımaktan daha çok şaşkınlıkla verdikleri tepkiyle etraflarına bakınıyorlardı kurbanlar. Bu böyle sürüp gitti, bunu sadece eğlence için yapıyorlardı, kimseye karşı duydukları herhangi bir his veya başka bir şey için değil. Çocuklara, teyzelere, kızlara herkese atıyorlardı taşlarını.
Onları uyarabilirdim, yaptıklarının pekiyi bir şey olmadığını söyleyebilirdim ama boş verdim. Onlarda bu arada insanlardan sıkılıp daha büyük hedefler aramaya başlamışlardı anlaşılan. Geçen arabalara taş atmaya başladılar. Bu da sürdü zamanın bir dilimi ve sonunda olabilecek en kötü şey oldu. İlk önce sesin geldiği yere baktım bende onlar gibi şaşkınlıkla ve hızla yaklaşmakta olan ateş topunu gördüm, pek büyük bir şey değildi ama bu kadarı bile insanı ürkütmeye yetiyordu.
Pek zaman geçmemişti ki birkaç gün önce cemrenin düştüğü toprağa bu kez bu küçük meteor düştü tamda ellerinde bir sonraki kurbanlarına atmak üzere taşlarını tutan beş çocuğun ayaklarının dibine. Ne bir çığlık ne başka bir şey sadece ağzımdan çıkan bir ah, refleks gibi. Şimdi bahçede bir çukur var yağmur yağınca küçük bir göl olacak.
Şu anda hepsi ellerini üst üste koyarak havaya bir zafer kazanmış edasıyla kaldırıyorlar, az öncede birbirlerinin üstünü temizliyorlardı elbiselerini dövercesine. Daha dün dökülmüştü o taşlar, yağmurlu havalarda bahçe çamur oluyor diye. Onlar izlerken çekyatın kenarına oturduğum yerden olan yine bizim çekyata oldu, kırılıverdi köşesi.
İlk önce potansiyel kurbanlarının yaklaşmalarını bekliyorlar, daha sonra ellerine sığdırabildikleri maksimum sayıdaki taşları onlara atıyorlar ve gizleniyorlardı. Canı acımaktan daha çok şaşkınlıkla verdikleri tepkiyle etraflarına bakınıyorlardı kurbanlar. Bu böyle sürüp gitti, bunu sadece eğlence için yapıyorlardı, kimseye karşı duydukları herhangi bir his veya başka bir şey için değil. Çocuklara, teyzelere, kızlara herkese atıyorlardı taşlarını.
Onları uyarabilirdim, yaptıklarının pekiyi bir şey olmadığını söyleyebilirdim ama boş verdim. Onlarda bu arada insanlardan sıkılıp daha büyük hedefler aramaya başlamışlardı anlaşılan. Geçen arabalara taş atmaya başladılar. Bu da sürdü zamanın bir dilimi ve sonunda olabilecek en kötü şey oldu. İlk önce sesin geldiği yere baktım bende onlar gibi şaşkınlıkla ve hızla yaklaşmakta olan ateş topunu gördüm, pek büyük bir şey değildi ama bu kadarı bile insanı ürkütmeye yetiyordu.
Pek zaman geçmemişti ki birkaç gün önce cemrenin düştüğü toprağa bu kez bu küçük meteor düştü tamda ellerinde bir sonraki kurbanlarına atmak üzere taşlarını tutan beş çocuğun ayaklarının dibine. Ne bir çığlık ne başka bir şey sadece ağzımdan çıkan bir ah, refleks gibi. Şimdi bahçede bir çukur var yağmur yağınca küçük bir göl olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder
sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini