Devre Analizi II
Şu anda İstanbul’dayım. Dün geldim. Elektrikli battaniye yatağımı sıcacık yapmış. Üşümüş ayaklarım bu sıcaklık artışı karşısında çok mutlu. Olan hiçbir şeyin aslında olduğu gibi olmadığını bilecek yaşa girdiğimden beri asla eskisi kadar mutlu olamadım. Otobüste Konya’ dan İstanbul’a gelirken yanımdaki eleman benim kekimi de yedi, bari sorsaydı.
Devre Analizi II’ yi geçtim, üçüncü sefer, dokuzuncu sınavın sonunda ve tam zamanında. Plug in the cartidge before using, swing gently then write.
Gazetelerin verdiği evler vardı. Birini bile yapamadım. Radikal İngilizce bir kitap veriyordu kırk elli seksen kupona, o ara denk gelmişti. Hayalet evi hatırlar gibiyim. Ama birini dahi yapmadım. Uğraştım ama yeterli motivasyon yoktu. Çünkü o zamanki aklımla da karton ve yapıştırıcının inşaat sektörü için doğru tercih olmadığının farkındalığının tavanındaydım. Yaşım yeteri kadar küçük değildi, bu yüzden ne yakabildim onları, ne de torpil patlatabildim bitmiş hallerinin içinde.
İlk aldığım çizgi roman Superman’ di. Gözümden düşmemişti o zamanlar. Sonra ne olduysa bir süre çizgi roman okuma fırsatım olmadı. Gazeteler koştu yine imdadımıza. Vermedikleri çizgi roman kalmadı. Tommiks, Teksas, Swing, Red Kit, MisterNo, Zagor, Batman, Spiderman, … Safben bu çizgi romanları delgeçle delerek klasörleme gayretindeydim içime hangi şeytan girdiyse. Tabi konuşma baloncuklarındaki yazılardan bazıları yok olunca, planımda gözden kaçırdığım unsuru fark ettim. Keşke sonuncu da değil de bir, iki bilemedim üçüncü de fark edeydim.
Gazeteler ansiklopedi de verdiler, valla bak. Bizde Temel Britanica ve Meydan Larause vardı. Vardı dediysem yoktu, kupon biriktirdik, onları gazetede yazan bir iksirle karıştırarak ansiklopediye çevirdik. Yemek takımı ve araba (gerçeğinden) vermişlikleri bile vardı, engelleyememiştik, sonra kim engelledi onları hatırlamıyorum, bu aralar yine başladılar.
Bu yazı burada biter ve inekler vardı.
“Özbek” kelimesi 10. asırda Müslüman olan Altınordu Hanı Özbek Han’ ın isminden kaynaklanmaktadır.
Devre Analizi II’ yi geçtim, üçüncü sefer, dokuzuncu sınavın sonunda ve tam zamanında. Plug in the cartidge before using, swing gently then write.
Gazetelerin verdiği evler vardı. Birini bile yapamadım. Radikal İngilizce bir kitap veriyordu kırk elli seksen kupona, o ara denk gelmişti. Hayalet evi hatırlar gibiyim. Ama birini dahi yapmadım. Uğraştım ama yeterli motivasyon yoktu. Çünkü o zamanki aklımla da karton ve yapıştırıcının inşaat sektörü için doğru tercih olmadığının farkındalığının tavanındaydım. Yaşım yeteri kadar küçük değildi, bu yüzden ne yakabildim onları, ne de torpil patlatabildim bitmiş hallerinin içinde.
İlk aldığım çizgi roman Superman’ di. Gözümden düşmemişti o zamanlar. Sonra ne olduysa bir süre çizgi roman okuma fırsatım olmadı. Gazeteler koştu yine imdadımıza. Vermedikleri çizgi roman kalmadı. Tommiks, Teksas, Swing, Red Kit, MisterNo, Zagor, Batman, Spiderman, … Safben bu çizgi romanları delgeçle delerek klasörleme gayretindeydim içime hangi şeytan girdiyse. Tabi konuşma baloncuklarındaki yazılardan bazıları yok olunca, planımda gözden kaçırdığım unsuru fark ettim. Keşke sonuncu da değil de bir, iki bilemedim üçüncü de fark edeydim.
Gazeteler ansiklopedi de verdiler, valla bak. Bizde Temel Britanica ve Meydan Larause vardı. Vardı dediysem yoktu, kupon biriktirdik, onları gazetede yazan bir iksirle karıştırarak ansiklopediye çevirdik. Yemek takımı ve araba (gerçeğinden) vermişlikleri bile vardı, engelleyememiştik, sonra kim engelledi onları hatırlamıyorum, bu aralar yine başladılar.
Bu yazı burada biter ve inekler vardı.
“Özbek” kelimesi 10. asırda Müslüman olan Altınordu Hanı Özbek Han’ ın isminden kaynaklanmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder
sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini