f: dergisi
Bir derginin ilk sayısını neden alırım? Reklamı mı etkili olur, yazarları mı ilgimi çeker? f dergisini, son zamanlarda ilgi duyduğum bir alanı kendisine tema seçtiği için satın aldım. Bir derginin ilk sayısına para vermek cesaret işi, vermemek de öyle, dergi ileride bir efsane olabilir ve siz asla o birinci sayıya erişemezsiniz.
Sayfa adedi doksan sekiz. Editörü Emre İkizler. İkizler derginin ismindeki f harfini şöyle açıklıyor: “Elbette f harfi fotoğrafı ve fotoğrafçıyı simgeliyor. Hatta filmi, flaşı ve diyaframı da simgeliyor. Ama farklı, faydalı, felsefi, fikir verici, fiyakalı, fevkalade ya da fıstık gibi tanımlamalarını da simgelediğini düşünüyoruz.”
Bu yazı f: dergisine bir merhaba niteliğinde olmanın yanında fotoğrafa yeni merak salmış bir gencin (amatör kelimesini kullanmaktan kaçındım, henüz bu sıfatı taşımadığım için) bir fotoğraf dergisinden beklentilerini ne derecede karşıladığına da değiniyor.
Derginin fiyatı bir öğrencinin alım gücünü aşsa da, bu tip dergilerin pahalı olma sebeplerini az çok bildiğim için bir şey diyemiyorum. Birinci sayının kapak fotoğrafı Ali Alışır’ a ait. Bir kapı önünde başı öne doğru hafif eğik, kızıl saçlı ve beyaz tenli bir kadın fotoğrafı. Siyah bir elbise de olunca aklıma bir an için gothic geliyor. Sol üstte sarı – turuncu arası f: logosu var, f nin altındaki yeşil kısım yalınlığı bozuyor.
İlk sayfalardaki “fotomarket” bölümü, benim gibi bilgisayar dergileriyle büyümüşlere yabancı gelmeyecektir. Fotoğrafla ilgili yeni ve büyük ihtimalle hiçbir zaman satın alamayacağımız ürünler burada tanıtılıyor. Yine de Lensbaby’ i araştırayım.
“Proje” bölümünde Dora Günel’ in Doğum/Yaşam/Alzheimer/Ölüm konulu çalışmalarından bahsedilmiş. Çekilmesi zor fotoğraflar.
“Kütüphane” kısmında nitelikli fotoğraf albümlerinin ve kitaplarının tanıtılacağı belirtilmiş.
Derginin genelindeki yazılara şekil açısından baktığımızda iki yana yaslanmadığı için (word Türkçesi) göze hoş gelmiyor. Ayrıca fotoğrafların altında bilgileri yok (ismi, fotoğrafçısı, tarih). Yazıların bazılarında da iç içe geçme sorunu var (56–58 örneğin). (Bu paragrafı geçebiliriz, ilk sayı, benim yazdıklarıma bak) (ve o an yine oldu, bu dergiyi daha önce okumuşum, bu yazıyı daha önce yazmışım hissi, üçüncü bir şeyin daha olması lazım)
“Düşünce Kutusu” derginin en önemli kısımlarından biri. İlk soru “Türk fotoğraf ekolü” nden söz edilebilir mi? (Dergi ve kitap okurken istem dışı saçlarımla, kaşlarımla veya kirpiklerimle oynarım, onlar da bana küstüklerinde atlarlar sayfanın üstüne, ben de kızarım onlara, bir daha görmemek için yüzlerini üflerim sayfa sınırları dışına…)
“Donanım”, ben gibi fotoğraf makinesi parçaları hakkında pek bilgisi olmayanların işine yarar bilgiler sunmakta. İlk yazı objektifler hakkında. Yazar belirtilmemiş. (Ayrıca yazıların altında kaynaklar veya ek bilgi alabileceğimiz yerler de belirtilse (bkz: Bilim Teknik) [ileriki yazılardan birinde belirtilmiş])
Otuz dördüncü sayfada Orhan Veli dostlarını (şiirlerini sevenlerini, hayranlarını anlamlarını yüklemeye çalıştım, başarısız olabileceğim ihtimaline karşı da bu açıklamayı yazdım) bir sürpriz bekliyor.
Dergide üç adet portfolyo “Ustalara Saygı”, “Tarz” ve “Profesyonel” başlıkları altında yer alıyor. (Bu yazıyı kim okur acaba dergiyi alıp beğenenler mi, dergiyi almayı düşünenler, dergiyi hazırlayanlar, fotoğrafla ilgisi olmadığı halde bana hayran olanlar mı?)
Dergiyi okumak için bir gün yeterli olabiliyor. (Yazıya ara verdikten sonra asla bitiremem) Yolu açık olsun. (sonuç kısmı bile yok)
Yorumlar
Yorum Gönder
sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini