KARİYER
Dayınızın market sahibi olmasının size ne gibi faydaları olabileceğiniz düşündünüz mü? Çok saçma değil mi? Niye düşünesiniz ki? Eğer amcanızın bir berber dükkanı varsa saçınızı bedava kestirebilirsiniz (eğer yazıyı okuyan bir bayansa cümleyi hala ve kuaför ile çekinmeden yeniden kurabilir). Ama market farklı bir şeydir. Burada birçok şey var, buraya birçok kişi geliyor. Televizyonda gördüğünüz dünyanın (reklamlar) gerçek dünyaya açılan kapısı gibi (cümleyi daha gösterişli yapmak için buradaki kapıyı sokak kapısı değil de, bilimkurgu filmlerinde ki boyut değiştiren cinslerinden farz edin).
Her şey yalan. En azından çoğu. GameBoy’ la oynamak istiyordum ve bu isteğim gerçekleşti. Pokemon red veya blue idi. Bir şeyleri biriktirmem gerekiyordu ama yapmadım. Turuncu güzeldi.
Böyle konuya saçma girişleri şu anda havalı buluyorum galiba. Aslında bağlantıyı kuracağım ama sıkıcı geliyor. Keşke elimden daha iyi bir tercüman olsaydı kafamdakiler için. Şudur ki, eğer bir tanıdığınız gazete satan bir işletmeye sahipse gazete eklerine bir ücret ödemeden sahip olabilirsiniz. Hatta gazetelerin kendilerini de okumak istiyorsanız –özenli davranmak şartıyla- bunu da gerçekleştirebilirsiniz. Ama ben eklerle yetinmeyi tercih ediyorum çoğunlukla. Aman Tanrım ben ne yaptım bu sır değildi umarım. Gazetelerin verdiği ekleri sade almak isterseniz gazetenin fiyatını düşerek eke sahip olabileceğinizi biliyorsunuz değil mi? Neden okumayacağım bir gazeteye para vereyim ki?
Konuya gir, konuya gir hadi. İnsan yaşadığı çevreye ve olaylara göre davranışlar gösteriyor. Örneğin ben, yazı yazarken düşünmek için ara verdiğimde koluma şekiller (grafiti deyin gitsin) çizerim, az önce MIB izledim ve kolumdaki şekil bir uzay gemisi olmuş. Çizerken bunun farkında değildim, sadece çizmişim.
Kadının kariyer sahipliğinin evliliğe etkisi hakkında yazmak istiyorum. Bu konuyu seçmeme neden ise vereceğim bağlantılardaki yazılardır.
Açıkçası bir konu hakkında yazmadan önce o konu hakkında bulabileceğim tüm kaynakları taramayı bir adet edinmişimdir. Şu anda başvurabileceğim tek kaynak – internetin olmama ve evdeki tüm ansiklopedileri başkalarına dağıtma hali- okul sözlüğü ve yeterli geldi: kariyer (k kalın okunur [tamam]) meslek, uzmanlık alanı.
Yani bu tavsiye (kariyer sahibi kadınlarla evlenmeyin) seçeceğimiz eşin bir mesleği olmamasına ve uzmanlık alanına sahip olmamasına yönelik. İşte ideal bir eş!
Açıkçası yazının orijinalini okumadım ve çeviri halinden anladığım kadarıyla yazı eksik kalmış gibi. Aslında bir kitabı (veya herhangi başka bir şeyi) eleştirmek için anahtar kural onun tamamını okumak olsa da, buradaki satırları yazmaktan çekinmedim.
Ben kadınım kocam bana kötü davranıyor ve aldatıyor. Eğer kariyerim varsa elbette boşanmaya ve / veya aldatmaya daha yatkın olurum. Sırf kariyeri olmadığı için [buraya bir sıfat] eşe katlanmak zorunda olan ne kadar kadın var düşündünüz mü? Haydi kızlar okula. Niye? Madem kadınların ot olmasından başka bir şey istemiyoruz. Ne gerek var öyleyse (ilişkiyi kuramayanlar verdiğim sözlük maddesine bir daha baksın).
Ben kendimin mutlu olup olmadığına karar veremiyorum. Sırf bunu anlayabilmek için o kadar uğraşıyorum, yine de bir sonuç alamıyorum. Ama bilmem nerde çıkan araştırma eve ekmek getirenin erkek olduğu evlerde kadınların daha mutlu olduğunu söylüyor. Oh kurtuldum, yapmam gereken çok basit mutlu olabilmek için. Cinsiyetimi değiştiriyorum ve ekmeği erkeğin getirdiği bir eve gidiyorum ve işte artık mutluyum (“öncelikli” ben laf ebeliği bilmiyorum sanki)
“Tipik kariyer sahibi kadın iyi eğitimli, bilgili ve hırslı olur”, “…”, “Sonra, o daha başarılı oldukça sizden daha az memnun olmaya başlıyor…” Karıcığım lütfen biraz televizyondaki aptal programları izleyerek aptallaş çünkü sen her gün yeni şeyler öğreniyorsun ve benimde ufkumu genişletmeye çalışıyorsun ama ben daha fazlasını istemiyorum. Senin başarılı olman beni de başarı kazanmak için motive ediyor ama ben tembelim ve daha fazlasını istemiyorum. Ve galiba, bazı araştırmacılara benden memnun olmamaya başladığını söylemişsin.
Bu araştırmaları kim yaptı acaba, kadınların yaptığını hiç zannetmiyorum. Neden evleniyoruz konusunu başka bir yazıya erteliyorum. Yalnızca şuraya dokunmadan geçemeyeceğim “Kariyerin evliliğe zarar vermesinin bir diğer sebebi ise çiftlerin farklı insanlarla daha çok zaman geçirmesine imkân tanıması. Yani eşiniz ev dışında çalışıyorsa sizden daha çok beğeneceği biriyle tanışma ihtimali fazladır.” Burada da karınız sizi aldatacak diyor. Bunda korkulacak bir şey yok, siz hiç kendinizi aldatmadınız mı? Kendinize yalan söylemediniz mi? Eğer karınız sizi aldatırsa evliliğinizde bir sorun varmış demektir, bunun kariyerle bir ilgisi yoktur. Eğer bu olay gerçekleşmişse eşiniz sizinle mutlu değil demektir. Bırakın gitsin. Bu konuyu da aldatmak nedir de inceleyelim
Son söz, kariyer sahipleriyle evlenin, bende öyle yapmayı düşünüyorum.
Bunları da söylemesem üçüncü sayfa boş kalacaktı:
. her tavsiyeye uymak zorunda değilsiniz (bu dahil)
. eşinizle mutlu değilseniz ilk önce bunun sebeplerini kendiniz düşünün, yazın, çizin (ciddiyim) daha sonra bunları eşinizle paylaşın ve çözün (he şey dahil)
. kimseyi tepenize çıkarmayın (konserlerde serbest)
. kariyer sahibi bir eşin saysısız avantajı vardır (parayı s. edin)
. noktayı baştan koydum bu da boş kalmasın
Michael Noer / Forbes / Elizabeth Corcoran (buralardan bulabilirsiniz)
--
Arka sayfayı çevirdim ve üzüldüm, derecesini bilmiyorum ama üzüldüm
“… kocalarının kabahatlerini gizlemekten yana bir eğilim içindeler.”
“… eşlerinin aldatmasını normal karşıladığı…”
10–25 ytl bir insan bu kadar ucuz mu? [burada kastedilen fiyatın küçüklüğü değil, insana bir fiyat biçilme durumudur]
--
16. sayfayla zaman harcamayın 18 iyidir. Rembrandt
--
Brokeback Mountain filmini izlediniz mi?
- İzlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum. %54
- Aslında izlemeyecektim ama çeviri işini bana verdiler bende “ibne kovboylar” olarak çevirdim bir bakıma kişiliğimi dışa vurdum.
- Top sana benzer, topta sana girsin.
Her şey yalan. En azından çoğu. GameBoy’ la oynamak istiyordum ve bu isteğim gerçekleşti. Pokemon red veya blue idi. Bir şeyleri biriktirmem gerekiyordu ama yapmadım. Turuncu güzeldi.
Böyle konuya saçma girişleri şu anda havalı buluyorum galiba. Aslında bağlantıyı kuracağım ama sıkıcı geliyor. Keşke elimden daha iyi bir tercüman olsaydı kafamdakiler için. Şudur ki, eğer bir tanıdığınız gazete satan bir işletmeye sahipse gazete eklerine bir ücret ödemeden sahip olabilirsiniz. Hatta gazetelerin kendilerini de okumak istiyorsanız –özenli davranmak şartıyla- bunu da gerçekleştirebilirsiniz. Ama ben eklerle yetinmeyi tercih ediyorum çoğunlukla. Aman Tanrım ben ne yaptım bu sır değildi umarım. Gazetelerin verdiği ekleri sade almak isterseniz gazetenin fiyatını düşerek eke sahip olabileceğinizi biliyorsunuz değil mi? Neden okumayacağım bir gazeteye para vereyim ki?
Konuya gir, konuya gir hadi. İnsan yaşadığı çevreye ve olaylara göre davranışlar gösteriyor. Örneğin ben, yazı yazarken düşünmek için ara verdiğimde koluma şekiller (grafiti deyin gitsin) çizerim, az önce MIB izledim ve kolumdaki şekil bir uzay gemisi olmuş. Çizerken bunun farkında değildim, sadece çizmişim.
Kadının kariyer sahipliğinin evliliğe etkisi hakkında yazmak istiyorum. Bu konuyu seçmeme neden ise vereceğim bağlantılardaki yazılardır.
Açıkçası bir konu hakkında yazmadan önce o konu hakkında bulabileceğim tüm kaynakları taramayı bir adet edinmişimdir. Şu anda başvurabileceğim tek kaynak – internetin olmama ve evdeki tüm ansiklopedileri başkalarına dağıtma hali- okul sözlüğü ve yeterli geldi: kariyer (k kalın okunur [tamam]) meslek, uzmanlık alanı.
Yani bu tavsiye (kariyer sahibi kadınlarla evlenmeyin) seçeceğimiz eşin bir mesleği olmamasına ve uzmanlık alanına sahip olmamasına yönelik. İşte ideal bir eş!
Açıkçası yazının orijinalini okumadım ve çeviri halinden anladığım kadarıyla yazı eksik kalmış gibi. Aslında bir kitabı (veya herhangi başka bir şeyi) eleştirmek için anahtar kural onun tamamını okumak olsa da, buradaki satırları yazmaktan çekinmedim.
Ben kadınım kocam bana kötü davranıyor ve aldatıyor. Eğer kariyerim varsa elbette boşanmaya ve / veya aldatmaya daha yatkın olurum. Sırf kariyeri olmadığı için [buraya bir sıfat] eşe katlanmak zorunda olan ne kadar kadın var düşündünüz mü? Haydi kızlar okula. Niye? Madem kadınların ot olmasından başka bir şey istemiyoruz. Ne gerek var öyleyse (ilişkiyi kuramayanlar verdiğim sözlük maddesine bir daha baksın).
Ben kendimin mutlu olup olmadığına karar veremiyorum. Sırf bunu anlayabilmek için o kadar uğraşıyorum, yine de bir sonuç alamıyorum. Ama bilmem nerde çıkan araştırma eve ekmek getirenin erkek olduğu evlerde kadınların daha mutlu olduğunu söylüyor. Oh kurtuldum, yapmam gereken çok basit mutlu olabilmek için. Cinsiyetimi değiştiriyorum ve ekmeği erkeğin getirdiği bir eve gidiyorum ve işte artık mutluyum (“öncelikli” ben laf ebeliği bilmiyorum sanki)
“Tipik kariyer sahibi kadın iyi eğitimli, bilgili ve hırslı olur”, “…”, “Sonra, o daha başarılı oldukça sizden daha az memnun olmaya başlıyor…” Karıcığım lütfen biraz televizyondaki aptal programları izleyerek aptallaş çünkü sen her gün yeni şeyler öğreniyorsun ve benimde ufkumu genişletmeye çalışıyorsun ama ben daha fazlasını istemiyorum. Senin başarılı olman beni de başarı kazanmak için motive ediyor ama ben tembelim ve daha fazlasını istemiyorum. Ve galiba, bazı araştırmacılara benden memnun olmamaya başladığını söylemişsin.
Bu araştırmaları kim yaptı acaba, kadınların yaptığını hiç zannetmiyorum. Neden evleniyoruz konusunu başka bir yazıya erteliyorum. Yalnızca şuraya dokunmadan geçemeyeceğim “Kariyerin evliliğe zarar vermesinin bir diğer sebebi ise çiftlerin farklı insanlarla daha çok zaman geçirmesine imkân tanıması. Yani eşiniz ev dışında çalışıyorsa sizden daha çok beğeneceği biriyle tanışma ihtimali fazladır.” Burada da karınız sizi aldatacak diyor. Bunda korkulacak bir şey yok, siz hiç kendinizi aldatmadınız mı? Kendinize yalan söylemediniz mi? Eğer karınız sizi aldatırsa evliliğinizde bir sorun varmış demektir, bunun kariyerle bir ilgisi yoktur. Eğer bu olay gerçekleşmişse eşiniz sizinle mutlu değil demektir. Bırakın gitsin. Bu konuyu da aldatmak nedir de inceleyelim
Son söz, kariyer sahipleriyle evlenin, bende öyle yapmayı düşünüyorum.
Bunları da söylemesem üçüncü sayfa boş kalacaktı:
. her tavsiyeye uymak zorunda değilsiniz (bu dahil)
. eşinizle mutlu değilseniz ilk önce bunun sebeplerini kendiniz düşünün, yazın, çizin (ciddiyim) daha sonra bunları eşinizle paylaşın ve çözün (he şey dahil)
. kimseyi tepenize çıkarmayın (konserlerde serbest)
. kariyer sahibi bir eşin saysısız avantajı vardır (parayı s. edin)
. noktayı baştan koydum bu da boş kalmasın
Michael Noer / Forbes / Elizabeth Corcoran (buralardan bulabilirsiniz)
--
Arka sayfayı çevirdim ve üzüldüm, derecesini bilmiyorum ama üzüldüm
“… kocalarının kabahatlerini gizlemekten yana bir eğilim içindeler.”
“… eşlerinin aldatmasını normal karşıladığı…”
10–25 ytl bir insan bu kadar ucuz mu? [burada kastedilen fiyatın küçüklüğü değil, insana bir fiyat biçilme durumudur]
--
16. sayfayla zaman harcamayın 18 iyidir. Rembrandt
--
Brokeback Mountain filmini izlediniz mi?
- İzlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum. %54
- Aslında izlemeyecektim ama çeviri işini bana verdiler bende “ibne kovboylar” olarak çevirdim bir bakıma kişiliğimi dışa vurdum.
- Top sana benzer, topta sana girsin.
Yorumlar
Yorum Gönder
sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini