maidis

Türkçe söyleyecek müzik insanlarına şimdiden selam olsun. Bekliyoruz .

Google, Gmail'de Reader bağlantısını Fotoğraflar ile değiştirdi, hem de bana sormadan. Bu hiç olmadı. Böyle düşünen sadece ben de değilim, pek çok Gmail kullanıcısı durumdan şikayetçi . Şu an mevcut durum şöyle: Beslemelere yönelik bir hareket, duruş mu bilmiyorum ama hiç hoş değil. Neyse ki arkadaşlar Google'nin özelleştirme imkanı vermediği üst menü bağlantılarını değiştirmek için bir eklenti yazmış.  Put Reader Back 'i yükleyerek eski yapıya kavuşabilirsiniz. Henüz denemedim, bakacağım ben de. Sonradan gelen notlar: Eklentiye gerek yok sanırım, açıklamalar doğruysa, tüm bu olanlar bir yanlışlık sonucuymuş ve yakında düzeltilecekmiş: The Reader link at the top of Gmail (and other sites) was accidentally removed. It's coming back soon, we promise. Don't panic. * Kaynak: Google Replaces ‘Reader’ Link With ‘Photos’ In Gmail, Users In A Tizzy

Windows'ta hiç kurulum dosyası hazırlamadığım için tam olarak nasıl işlediklerini bilmiyorum ama dışarıdan bakan biri olarak ilk önce geliştiricinin uygulamayı yazdığını, sonra bu uygulamayı derlediğini ve en sonunda da bir kurulum yazılımıyla uygulamayı ve bağımlılıklarını kurulum dosyasına çevirdiğini tahmin ediyorum. Bu kurulum dosyalarına Windows'un paketleridir diyebiliriz sanırım. Windows'un Denetim Masası'ndaki Program Ekle / Kaldır da adeta bir paket yöneticisidir. Fakat Windows'taki bu sistem pek başarılı olmadığı için kurulan uygulamalar bazen tam olarak kaldırılamaz, aynı anda birden fazla uygulama kurulumu için önlem alınmadığı için sorunlar çıkar ve bunun gibi pek çok şey. Bu durumlar benim aktif olarak Windows kullandığım döneme ait. Şimdi belki Windows'ta da böyle bir durum kalmamıştır. GNU/Linux'ta ise sisteme kurulan her şey pakettir. Tüm paketler birbirinden haberdardır, hiçbiri diğerinin ayağına basmaz ve bir paketi kaldırdığınız zam...

Pardus 2011 çıktı çoğunuzun bildiği üzere. Harika bir sürüm. Ben de hem severek kullanıyorum hem de paketlerimi 2011'e aktarmaya çalışıyorum yavaştan. Paketlerle ilgilenirken hem işin teknik kısmı oluyor hem de çeviri, belge yazımı başta olmak üzere diğer bir kısım. Tüm bunlarla tek bir kişinin ilgilenmesi mümkün değil. Bu yüzden kullanıcıların da yapabildikleri yardımlarını sunması çok önemli. Geçenlerde üzerinde çalışmaya başladığım Luminance HDR 'nin de Türkçe çevirisinin güncellenmesi gerekiyordu ve bunu Luminance HDR'nin Pardus 2011'e taşınması yla ilgili kayıtta belirttim. Bunu yazdıktan hemen sonra paketin 2011'e taşınmasını isteyen Tayfun Bey bana mesaj attı ve eğer yapabilirse çeviri için yardımcı olabileceğini söyledi. Ben de Qt Linguist ile ts (translation source) biçimli dosyaların nasıl çevrilebileceği için kısa bir belge yazmanın iyi olacağını düşündüm, hem bu örnek hem de sonraki örnekler için. Çeviri Süreci Bir uygulamadaki hemen hemen her ...

How to Lose a Guy in 10 Days 'ten sonra başka hangi şarkı dinlenebilir ki You're So Vain 'den başka. Buradan da açıklamış olayım Carly Simon, You're So Vain 'i benim için yazdı. You walked into the party like you were walking onto a yacht Your hat strategically dipped below one eye Your scarf it was apricot You had one eye on the mirror as you watched yourself gavotte And all the girls dreamed that they'd be your partner They'd be your partner, and... you're so vain, you probably think this song is about you you're so vain, i'll bet you think this song is about you don't you? don't you? Partiye gelişin yatta yürür gibiydi Şapkan bilerek gözünün üzerindeydi Şalın şeftali renginde Bir gözün aynada kendini dansta izliyordun Ve bütün kızlar senin partnerin olmak için, Senin partnerin olmak için hayal kuruyordu Beyhude genç, bu şarkıyı da sana yazıldı sanırsın Beyhude genç, eminim bu şarkıyı da sana yazıldı sanırsın Y...

Arıza Pardus Duvar Kağıtlarım! 'a cevabımdır. Severek takip ettiğim İsmail YK 'nın ve uzun zamandır kullandığım Pardus'un güzel bir duvarkağıdında birleştirildiğini görünce hemen masaüstü olarak ayarladım ve keşke İsmail YK'nın Pardus için de bir şarkısı olsa dedim ve bir nasıl olabilir denemesi yaptım İsmail YK'nın Facebook isimli eseri üzerinden. Tabii özgün bir çalışma çok daha güzel olacaktır. İnternet kafeye gittim Pardus sayfasına girdim 2011'in ISO'sunu indirdim Artık ben de Pardus'çu oldum Tanıştım güzel işletim sistemiyle Alışıyorum günden güne Merhem oluyor her işime Artık ben de Pardus'çu oldum Özgürlük her şeye bedel Masaüstü çok güzel Öyle bir tatlı zor bulursun Herkes sorar nerden buldun Pardus Pardus her gün aradım durdum Pardus Pardus bu uygulamayı ordan buldum Pardus Pardus görür görmez tutuldum Pardus Pardus galiba aşık oldum Pardus Pardus her gün aradım durdum Pardus Pardus bu tarayıcıyı ordan buldum Pardus...

Japonya sanki herkesin farklı biri olabileceği bir yermiş gibi geliyor bana. Bir gün Japonya'ya gittiğimde onu bu şekilde bulamamaktan korkuyorum,  gözleri doğuyor gecelerime animelerden fırlamış kızların. Spider-Man'den sevdiğim Kirsten Dunst'ı geçen mavi saçlarla görünce . Birden herhalde Japonya'nın havasından suyundan otomatik olarak oluyor bu değişiklikler dedim.  Takashi Murakami 'nin Akihabara Majokko Princess çalışmasıymış. Şarkı sözleri de şöyleymiş : I'm turning Japanese I think I'm turning Japanese I really think so Turning Japanese I think I'm turning Japanese I really think so I'm turning Japanese I think I'm turning Japanese I really think so Turning Japanese I think I'm turning Japanese I really think so Akihabara Majokko Princess from Xagehoho on Vimeo . Japonya sevgiler. Kirsten'cim öptüm. Takashi yüreğine sağlık kardeş.

Tamam, biter bitmez tekrar izlemek isteyebileceğiniz bir film değil. Hatta içinizden pek çok açıdan daha iyi olabilirdi diye de geçirebilirsiniz filmi izlerken. Ama tüm bunlara rağmen bu kadar az bilinmesine içim el vermedi. Birazını daha hak ediyor. Verilmeli. Oranın buranın sinemasını takip edeceğim derken yanı başımdaki Rus sinemasını kaçırmayı başarıyorum ya helal olsun bana da.  Black Lightning 'den de (Chernaya Molniya) geçen gün gittiğim kitapçıda DVD'leri karıştırırken haberim oldu. Üstündeki günümüzün Geleceğe Dönüş'ü benzeri ifade nasıl bir seyir sunacağını epey merak ettirdi ve filmi izlememle sonuçlanacak bir sürecin başında olduğumu fark ettim o an. Film bazı yönlerden Geleceğe Dönüş havası taşısa da, daha çok bir süper kahraman filmi. Hatta daha önceden söylenmiş olduğu gibi Spider-Man ile rahatlıkla benzerlikler bulunabilir. Herkesin yazının nereden itibaren spoiler taşıdığını bilecek kapasitede olduğunu varsayarak bir uyarı koymadım, umarım yanılmıyorum...

Bir sabırsız bekleyiş Sanki günler yok yıllar geçiyor Beynimin aynasında Bug'lar dadanmış hücrelerime İstediğim oyunlar çoktan paketlenmişler Beklenen sürüm geliyor şimdi Gerçekleştirilmiş fikirler selam ediyor SVN 'deyse bir yarış tam arşivlik Pardus 2011'e az kaldı boş DVD'im nerde Bir güzel sürüm yüzünden çıldıracağım Parlayan KDE'yle Gelen masaüstüne ben eridim bittim Sanki bir çocuk gibiyim Tüm bilgisayarlara Pardus kurar giderim Beklediğim sürüm çoktan RC Beklenen sürüm geliyor şimdi Yeni paketler selam ediyor Bugzilla 'daysa bir yarış tam arşivlik Pardus 2011'e az kaldı Calligra Suite 'im nerde Bir güzel sürüm yüzünden çıldıracağım Pardus 2011'e az kaldı Wine 'm nerde Bir güzel sürüm yüzünden çıldıracağım Terelelli lelli lelli Bekler oldum derviş gibi Terelelli lelli lelli Hiç aklımdan çıkmıyor ki Pardus 2011'e az kaldı boş DVD'im nerde Bir güzel sürüm yüzünden çıldıracağım  Pardus 2011   ...

Japanese McDonald's Commercials Videos That Crack Us Up: McDonald's Lost In Translation? Link Gets Hungry For Japanese McDonald's

Masalları nasıl hatırlıyorsunuz? Ben genelde okuduklarımdansa izlediklerimi daha kolay hatırladığım için masallar şu an kitaplardaki hallerindense çizgi film uyarlamalarındaki halleriyle hafızamda. Çizmeli Kedi dendiğinde de aklıma Nagagutsu o Haita Neko ve Nagagutsu o Haita Neko no Bouken (Adventures of Puss-in-Boots) gelir. Eminim öncesinde veya sonrasında Charles Perrault'un bu ünlü masalının çevirilerini de okumuşumdur ama bunların detayları bir şekilde kaybolmayı başarmış hafızamda. Benim gibiler eminim birkaç on yıl sonra da Shrek ile özdeşleştirecek Çizmeli Kedi'yi. Puss in Boots ismiyle de bilinen Nagagutsu o Haita Neko, 1969 yapımı bir Japon animasyonu (bunları okurken ben altı yaşımdan beri anime izliyorum ulan diyenler olacaktır). Pek çok kişinin tanıdığı ve sevdiği Hayao Miyazaki de görsel senaryo taslağı sanatçısı ve ana kare animatörü olarak animasyonda görev almıştır. Hayao Miyazaki ayrıca bir gazetede seri olarak yayınlanan manga adaptasyonunu da yapmışt...

Google Reader 'ı severek kullananlardan biri de benim. Google Reader sanırım henüz yaygın değil, en azından tüm özellikleri değil. Bunu, hiçbir yerde Sözlük Yazarlarının Google Reader Paylaşılan Öğeleri vb. bir başlık göremememden çıkardım, yanlış olabilir tabii. Google Reader, değme masaüstü RSS istemci uygulamasına taş çıkarıyor, diğer Google servislerinin de esiriyseniz baldan tatlı geliyor. Kendi adıma konuşayım, Google Reader ile eşzamanlı çalışabilecek bir uygulama olmadıkça beslemeleri Google Reader üzerinden takip etmek ilk tercihim olmaya devam edecek. İşte, kısa bir giriş oldu sanırım. Google Redar'ın Google Reader Play gibi harika ve az kişi tarafından bilinen özellikleri olsa da bir de şu var: çok kişi tarafından bilinen dayanılmaz eksiklikleri. Şimdi beni en çok ilgilendiren üç tanesini sıralayıp, konumuz olanına geçeceğim: Çift girdileri filtreleme yeteneği. Gezegenler, günlükler ve siteler üzerinden gelen aynı yazılar. Paylaşılan öğelerin yalnızca bağlantı...

15.09.2010 Otobüste insanlar, ayaktaki insanlar koltukların etrafında akbaba gibi. Bir o tarafı, bir bu tarafı keserle, küçük hesaplar yaparlar, sinir olurum. Az önce de tam benim önümde bir yer açıldı, koltuğa benden daha uzak bir konumdaki bir abi nasıl başardıysa oturdu oraya, abideki bu kapasiteyi sezdiğimden bir hamlede bulunmadım. Hemen sonrasında arka koltukta bir boş yer daha oldu, bir amca vardı, yeri bana teklif etti, ben de teşekkür edip onun oturmasını söyledim. "Siz daha önce binmiştiniz" dedi. Böyle şeylere dikkat eden birilerinin olması ne güzel. Teşekkürler amca, sizin gibiler de olmasa türüme inancımı kaybedeceğim. Ramazan bitti platonik gitti. Kötü oldu tabii benim için. [Bunu yazmayacağım] İkişer saatlik 76D yolculukları ne filmler izledim, siz söyleyin. [Bunu yazmayacağım] [Bunu da] 01.10.2010 Uykusuz üçüncü yıl özel sayısından: - Yazık olmuş sana harcanan yoğurda. - İki medeni insan gibi ayrılalım... + Bence iki hayvan gibi şevişelim ...

01.09.2010 Mükemmel bir binaya / esere bakarsınız hayran bir şekilde, hem oturan / sahibi hem de yapan / eden bundan memnun olur. Aynı şey popolar için her zaman geçerli değil. Buna dikkat etmek lazım. Bugün zor bir şey söylemem gerekiyor. Ben ayrılıyorum demek neden bu kadar zor ki. Friends'e başladım, birinci sezondayım. Güzelmiş. Dün kağıt çantayla elimi kestim, hafif bir elektrik çarptı bilgisayarın fişini çekerken. Kazalara dikkat etmek lazım. Artık iftarlara yetişemiyorum. Dün bir amca otobüste hurma dağıttı, sağolsun. SFML diye bir şey buldum güzele benziyor. 76D'ye benden önce binip Şirinevler'de inen, Şirinevler'de binip benim durağımdan sonraki bir durakta inen kızı bu hafta henüz göremedim. Belki de bu kadardır. Saçlarım uzayınca kepek sorunum nasıl bitiyor, bunun teknik açıklaması nedir? Bakayım bu sefer bağlanacak hale gelene kadar uzatmayı başarabilecek miyim. Saçlar aldatır, bunu da söyleyeyim. Bugün İstanbul yağmurlu, ben hafif uykulu, y...

27.08.2010 76D'de yine o güzel kızı gördüm. Merdivenlerden çıktık sonra, hemen karşıdaki koltukta. Benden sonra bir teyze çıktı, ona yer vermek için kalktı. Bir süre sonra, iki kişilik koltuk boşaldı, ben yakındım, o da fazla uzak değildi. Cam kenarına geçtim. Yanıma oturacaktı ve bu belki de harika olaylara vesile olacaktı. Ama hesaba katmadığım bir şey vardı, o an üst kata çıkmakta olan amca. Kız, melek gibi olduğundan kendi oturmadı, yeri amcaya önerdi, amca da teklifi geri çevirmedi. Umarım amca yakın bir yerde inecektir. Siyah tişört, beyaz şort, renkli tayt, harika saçlar. Lanet olsun arkada bir yer boşaldı, oraya gitti. 76D, tanıştır beni bu kızla... Şirinevler'de indi. Yarının da tam cumartesi olacağı tuttu. Belki pazartesi. Neyse, hazır hem kalemin kapağı hem de defterin sayfaları açıkken devam edeyim. İnsanlarda şöyle bir yetenek var ama sanırım bende yok: bir insana bakınca üç aşağı, beş yukarı, yedi sağa, sekiz sola o insanın yaşını tahmin etmek. Bende sı...

22.08.2010 Gece sahura kadar ayaktaydım. Sahura doğru uyumuşum. Annemler zar zor uyandırdılar. Bir şeyler yedikten sonra biraz daha ayakta durup, yattım. Sabah, daha doğrusu öğlen 12.00 gibi kalktım. Hafta içinde söz verdiğim üzere bu hafta sonu arkadaşlarla buluşacaktık. Bir süredir görüşmüyorduk, iyi oldu. İki gibi Avcılar metrobüs durağında buluşacaktık ama Ayberk'i beklerken saati üç ettik. Metrobüse bindik, aslında bu metrobüs bizim oraya kadar gelseymiş ne şahane olurmuş var ya. 76D yerine iyi bir alternatif olurdu benim için. İftara kadar nasıl zaman geçireceğiz konusuna sinemaya gitmeye karar vererek güzel bir çözüm bulduk. Bahçelievler durağında inerek Metroport'a girdik ve en üst kata çıkarak, gösterime girdiğinden bu yana sürekli olumlu eleştirilerini duyduğum Inception 'ı izlemeye karar verdik. Filmin başlangıç saatine kadar birkaç jeton harcadık. Salon iyi değildi, koltuklarımız da önden ikinci sıradaydı. Görüntü ve ses de mükemmel değildi ama fi...

Kimse yapma demediği için hobi olarak zevkle yaptığım bir şeydir şarkıları değiştirip, o anki duruma uygun hale getirip söylemek . Bunu yapan çok kişi vardır eminim. Bana annemden geçti sanırım bu. Bu tip şarkılardan epey yaygın olarak bilinenlerden biri de Sadri Alışık'ın söylediği Öp Beni'dir: Gördüğünüz gibi şarkıyı tam tersine çevirmiştir, şarkıyı bozmadan. Bu çok zevklidir, bir kere alıştığınızda bırakamazsınız. Öp beni, öp beni... lalllara lalllara lallll, lallllllara lallllara lallll...

Bu şarkıyı daha önce dinlemiş olsam bir şekilde hatırlıyor olurdum mutlaka ama kaçırmışım sanırım ya da bir ihtimal daha var o da balık yememek mi dersin. Şarkı bazı konularda eleştirilmiş merak ediyorsanız okuyabilirsiniz , bir de daha ince bir sürümü varmış .

2010'da izlediğim son filmdi. Pek çok açıdan güzel bir film. Yeteri kadar incelenmiş, o yüzden tanıtım filmini, bir kaç da örnek konuşmasını verip, kaçıyorum. Az çok da Google Reader ve identi.ca üzerinden bir şeyler yazmıştım izlemeden önce ve izlerken. - Benim dünyama girmeye kalkma, sonra merhametsizce yıksarsın onu. - Buraya seni görmeye gelmiştim, şimdi seni görmek istemiyorum. Ekşi Sözlük - Sevmek Zamanı Viranbağ Postası - Metin Erksan'dan Bir Garip Film IMDb - Sevmek Zamanı Radikal - Sevmek Zamanı'nın zamanı Bir Resme Aşkın Hikayesi Felsefe.NET - Sevmek Zamanı sakinkafa - Aslın Surete Mağlubiyeti: Sevmek Zamanı

26 Ağustos 1991, Linux duyuruldu. 1992, Bu tarihte Türkiye'de ne olduğuna dair elimizde kesin veriler yok. 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003, Pardus için ilk adımlar atıldı. 2004 2005, Pardus'un ilk kararlı sürümü duyuruldu. 2006 2007, Pardus 2007 sürümü çıktı. 2008, Pardus 2008 sürümü çıktı. 2009, Pardus 2009 sürümü çıktı. 2010 1 Ocak 2011, 20 Ocak 2011'i bekleyin... Kaynaklar: Yılmaz Özdil'in 1 Ocak 2011 Tarihli Köşe Yazısı Pardus tarihçesi Linux kernel