31.10.2009 ve 01.11.2009

31.10.2009

* İstanbul'da soğuk, ihtişamlı bir açılışla kış sezonunu başlattı. Kış benim çoğunlukla hasta olarak geçirdiğim bir mevsimdir. Kışı pek sevmeme nedenim de budur. Umarım domuz gribini ülkece fazla yara almadan atlatabiliriz.

(26.12.2010: Kış bu sene bir geldi, sonra bir işi çıktı gitti sanırım, yakında geliyormuş, küresel ile mi ilgilidir bilemem ama bir kayma var.


Bir de domuz gribi vardı, nasıl gündemden düştü, ne oldu, çözüldü mü, bitti mi, başka bir hastalığa mı evrildi, ille de aşı olacamcımcılar ile olmayacam işteciler öpüşüp barıştılar mı, çocuğa çoluğa karıştılar mı, alp er tunga döndü mü)

* Saçlarım beş aydır makas görmemişti. Bugün babamdan rica ettim, sağolsun o da hemen kesti. Yıllar içinde ustalaşan babam en iyi işlerinden birini çıkardı. Saçlarımın ön kısmı doğru düzgün şekil almadığı için bir dahaki sefer bir tarak uzun bıraktıracağım.

(26.12.2010: İki ay kadar önce yine kestirdim. Epey bir zamandır uzatıyordum. Güzel bir değişiklik oldu, yarım kilo kadar hafifledim. Bir tarak uzun bırakmaktansa iyice kısa kestirmek daha iyi bir fikir bence şimdi)

* [Bu kısmı bazı ilginç nedenlerle kestim]. Uzaktı, soğuktu, yollarda sel vardı, [burayı da kestim] ağırlık yapıyordu. [Bilin bakalım buraya ne oldu] dilerim.

* Akşam yemeğine domates sosu yaptım. Makarna üzerindeki yerini alarak, midemize olan yolculuğunda ona eşlik etti. Sarımsağı biraz fazla olmuştu, onun dışında güzeldi.

(26.12.2010: Geçenlerde de bir fesleğenli makarna yapayım dedim, tam bir hüsrandı sonuç, beceremedim. İçimde kaldı, bir daha fesleğenli makarna yapmayı deneyeceğimi sanmıyorum uzun bir süre. Başarısızlığın boyunu buradan hesaplayabilirsiniz, fesleğene x derseniz...)

* Yeğenim geldi, korku filmi de korku filmi diye tutturdu. Bir tek Garez'i bulabildim elimde. Daha önce izlemiş ve hiç sevmemiş olmama rağmen, başka bir seçenek olmadığı için izledik ve bir - bir buçuk saatimizi ziyan ettik.

(26.12.2010: Bu filmi bir daha da izlemem. Ayrıca bu türün sorunları da var sanırım kendi içinde. Daha çok çekilmesini ve daha çok korkutmasını isterim ilerleyen filmlerde. Hadi bakalım, şimdi onlar düşünsün)


01.11.2009

* Sabahtan önce, akşamdan önce, öğlene doğru, on iki sularında hafiften güneş kendini gösterdi. Umarım bu ay güneş kendini bizden fazla esirgemez.

(26.12.2010: En azından bu kadar kötü bir cümleyle gözlemimi tamamlamışım ya üstüne bir de filmini çekseymişim, gerisini siz düşünmeyin, yazık valla)

* Dizüstü bilgisayarların çok büyük kullanım kolaylığı sağladığını zannederdim, heveslenirdim. Çok saçma sapan bir aletmiş meğerse.

(26.12.2010: Küçük desen değil, taşınabilir desen zoraki, performans desen hak getire. Kablo sorununa bir çözüm en fazla)

* [Bu o kadar da tekrar yazmaya değecek değerde değil, üşendim, salladım, iyi yaptım.]

(26.12.2010: Bu defterle de işim tamam)

Yorumlar

  1. Ben bu defterin kabından kendime yeni bir defter yaparım. Önceki sefer büyük bir talifsizlik eseri elime gelen ilk yapıştırıcının kağıt için olmaması ve benim kontrol etmeden onu kullanmam sonucu başarısız olmuştum. Bu sefer yaptım olacak diyebilirim.

    YanıtlaSil
  2. Şuradakine benzer bir anlamla (bkz: ateşin tenimi ısıtacak)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mızıka Tabları Nasıl Okunur

Muhtar Kellesi

conio.h