Dün Hesapta Olmayan Üç Şey
Bir
Spor salonundan eve dönüş yolunda yaya sıfatını taşıdığım meşhur bir yokuş var (en azından benim için öyle, eğim en az kırk beş derece, Haramidere Sanayi durağının orada). Bugün belirttiğim bu konumdayken yukarıdan gelen bir araba yanımda durdu. Şoför koltuğunda oturan kişinin selamı aldıktan sonra içimden kesin yine adres sorma meselesi sandım. Sırtımda çantayı gören, aha bu çok geziyordur, dur şuna soralım, kesin biliyordur diyor herhalde. Neyse yukarı mı gittiğimi sordular. Evet dedim. Biz de yukarı gidiyoruz, gel seni de götürelim dediler. İlk başta hayır teşekkür ederim dedim. Açıkçası bunca zamandır ara sıra yanımdan geçen (neredeyse) bom boş araçlara bakarak beni de alsanıza lan diye içimden geçirsem de (yayalara bakarak da sırtınızda taşısanıza diyorum içimden), birinin bunu yapması da garibime giderdi gitti de. Israr ettiler, ben de tamam dedim, bakalım ne olacak da diyorum tabi sözsüz olarak. Sonuç olarak, sağ olsunlar gideceğim yere kadar bıraktılar ve beni de arabam olduğunda yoldan birilerini almak konusunda motive ettiler. Ama yine de tanımadığın birinin arabasına mı binmek, manyak mıyım ben ya.
İki
Bugün yeni bir sandalyede oturmaya başladım. Öncekinin süngeri buharlaştıktan sonra, babamla yeni sünger takmıştık ama eski rahatlığı yoktu artık. Bir kaç aydır da mutfaklarımızı süsleyen sandalyelerden birinde oturuyordum. Dün İkea'ya gidince ve(1) Allak ismindeki bu sandalyeye oturunca ve(2) kredi kartıyla alışveriş hastalığına yakalanınca aldım bir tane. Ben beyaz olanı istiyordum ama arkadaşların beyaz çabuk kirlenir, hem on milyon niye fazla veresin, hem de bilgisayarın da siyah ataklarıyla başa çıkamayınca siyaha döndürdüm tercihimi. Buradaki yeme içme olayları da var ama niye her şeyi ben yazıyorum ki ya, bu gezideki kişilerden ikisinin daha günlüğü var internette.
Üç
Sinemaya gitmeyeli uzun zaman olmuştu (365'in minik katları) ama daha iyi bir dönüş yapmak isterdim. En azından üç boyutlu tesellisi var. Bilet alacaksanız, fazla ön olmamasına dikkat edin yeter. İyi bakalım ben de Batman'e gidelim diyeyim, her hafta sinemaya gidelim.
Spor salonundan eve dönüş yolunda yaya sıfatını taşıdığım meşhur bir yokuş var (en azından benim için öyle, eğim en az kırk beş derece, Haramidere Sanayi durağının orada). Bugün belirttiğim bu konumdayken yukarıdan gelen bir araba yanımda durdu. Şoför koltuğunda oturan kişinin selamı aldıktan sonra içimden kesin yine adres sorma meselesi sandım. Sırtımda çantayı gören, aha bu çok geziyordur, dur şuna soralım, kesin biliyordur diyor herhalde. Neyse yukarı mı gittiğimi sordular. Evet dedim. Biz de yukarı gidiyoruz, gel seni de götürelim dediler. İlk başta hayır teşekkür ederim dedim. Açıkçası bunca zamandır ara sıra yanımdan geçen (neredeyse) bom boş araçlara bakarak beni de alsanıza lan diye içimden geçirsem de (yayalara bakarak da sırtınızda taşısanıza diyorum içimden), birinin bunu yapması da garibime giderdi gitti de. Israr ettiler, ben de tamam dedim, bakalım ne olacak da diyorum tabi sözsüz olarak. Sonuç olarak, sağ olsunlar gideceğim yere kadar bıraktılar ve beni de arabam olduğunda yoldan birilerini almak konusunda motive ettiler. Ama yine de tanımadığın birinin arabasına mı binmek, manyak mıyım ben ya.
İki
Bugün yeni bir sandalyede oturmaya başladım. Öncekinin süngeri buharlaştıktan sonra, babamla yeni sünger takmıştık ama eski rahatlığı yoktu artık. Bir kaç aydır da mutfaklarımızı süsleyen sandalyelerden birinde oturuyordum. Dün İkea'ya gidince ve(1) Allak ismindeki bu sandalyeye oturunca ve(2) kredi kartıyla alışveriş hastalığına yakalanınca aldım bir tane. Ben beyaz olanı istiyordum ama arkadaşların beyaz çabuk kirlenir, hem on milyon niye fazla veresin, hem de bilgisayarın da siyah ataklarıyla başa çıkamayınca siyaha döndürdüm tercihimi. Buradaki yeme içme olayları da var ama niye her şeyi ben yazıyorum ki ya, bu gezideki kişilerden ikisinin daha günlüğü var internette.
Üç
Sinemaya gitmeyeli uzun zaman olmuştu (365'in minik katları) ama daha iyi bir dönüş yapmak isterdim. En azından üç boyutlu tesellisi var. Bilet alacaksanız, fazla ön olmamasına dikkat edin yeter. İyi bakalım ben de Batman'e gidelim diyeyim, her hafta sinemaya gidelim.
Yorumlar
Yorum Gönder
sen de yaz yaz yaz buraya yaz bütün sözlerini