Manga Çizgi Dili Öğeleri

Manga

Manga, çizgi romanda Japon ekolü olup anime çizim sanatıyla çizilir ve sağdan sola doğru okunur. Eski Japon sanatlarını da içeren uzun ve karmaşık bir geçmişi vardır.

Çok çeşitli türlerde çalışmaları içeren manga, Japonya'da her yaştan insan tarafından okunur. 1950'lerden bu yana Japon yayıncılık endüstrisinin önemli bir parçası haline gelen mangaların birçoğu, ayrıca diğer dillere de çevrilmiştir.

Bazı tam renkli örnekleri olmasına rağmen manga hikayeleri genel olarak siyah-beyaz olarak basılır. Japonya'da, mangalar genellikle, ilk önce manga dergilerinde dizi (arkası yarın) olarak yayımlanır. Eğer bir seri başarılı olursa toplanan bölümleri, karton kapaklı kitaplarda veya tankōbon ciltlerde yeniden yayımlanabilir.

Manga sanatçılarına Japonca'da mangaka denilir. Mangakalar, genellikle küçük bir stüdyoda, bir ticari yayıncılık şirketinin yaratıcı editörüne bağlı olarak birkaç asistanla birlikte çalışır. Eğer bir manga serisi yeterince popülerse, yayımlanışı sırasında veya yayımlanışından sonra anime haline çevrilebilir. Bazen de mangalar daha önceden yayımlanmış filmleri veya animeleri konu edinebilir.

Manga okuru olmadığım için çizgi dilinde tahmin edip çıkaramayacağım ayrıntılar vardı ve açıkçası bugüne kadar bunları bilmeden yaşayıp gitmiştim ama Understanding Comics'in Türkçe çevirisinde anlatılanları daha iyi anlayabilmek için kısaca öğrenmek istedim.

Burun Kanaması (Nosebleed)

Harika manga dünyasında burun kanaması, cinsel uyarılmaya denktir. Gerçek hayatta böyle bir durum burun kanamasına neden olmaz. Peki neden mangada böyle? Sanırım bu genel olarak başka bir yerdeki kan akışının hızlanmasına görsel bir metafor olarak kabul edilebilir. Bu da bu olayın neden sadece erkeklerde gerçekleştiğini açıklıyor.

Ter Damlası (Sweat Drop)

Genellikle "Ah, başım belada!" tepkisini ifade eder ve birileri utandığında veya sinirlendiğinde de ortaya çıkar. Duruma göre dev bir ter damlası veya daha küçük ter damlaları olabilir ve neredeyse her zaman kafanın üstünde veya yanında gözükürler. Bu özel çizgi ifadenin anlaşılması epey kolaydır ve Türkçeye de çok iyi şekilde çevrilebilir. Birisi başını belaya soktuğunda veya bir konuda gergin olduğunda soğuk ter dökmesi normaldir.

Sümük Baloncuğu (Snot Bubble)

Sümük baloncukları, bu yazının ortaya çıkmasını sağlayan şeydir. Sümük baloncukları, iğrenç olsalar da sanırım bebeklerle olan ilişkilerinden dolayı şirinlik de içerirler. Sümük baloncukları (bir yazıda bundan daha çok sümük baloncuğu geçebileceğini sanmıyorum) mangalarda bir kişinin uyuduğunu göstermek için kullanılır.

Takip ettiğiniz bir manga serisi varsa büyük ihtimalle sümük baloncuklarına aşinasınızdır. Sümük baloncukları ayrıca animelerde de görülür, burada nefes alış verişlerde yavaşça şişer, sönerler ve o kişi uyandığında da patlayıp kaybolurlar. Burun kanamasının aksine, sümük baloncukları hem erkeklerde hem de kızlarda olur.

Tabii ki, inanılmaz derecede büyük bir sümük baloncuğu ve uyku arasındaki bağlantı hiç mantıklı gelmeyebilir. Batıdaki eşdeğeri olan "Zzzz" da hiçbir anlam ifade etmez. Sanırım, çizgi roman sanatçılarının, uykuya dalmış birini, sadece gözlerini kapalı tutan birinden ayırt etmek zorunda kaldıklarında bir şey uydurmaları gerekti ve Japon manga sanatçıları da sümük baloncuklarında fikir birliğine vardılar.

Damar Çıtçıtlaması (Popping Vein)

Şakağınızdaki damarların zonklamasını hissedebilecek kadar çok sinirlendiğiniz oldu mu hiç? Manga bu zonklamayı alır ve gerçek hayattakinden daha abartı veya belki de gerçek sinirinizi yansıtması açısından daha doğru bir şekilde sunar.

Damarların çıtçıtlaması için kabul edilen biçim, genellikle kişilerin yüzüne yakın yerlerde çizilen çapraz şekilli çizgilerdir. Bununla birlikte bu çapraz çizgiler, siniri yeteri kadar iyi belirttikleri için her boyutta olabilir ve hatta neredeyse her yerde (saçlarda, konuşma baloncuklarında...) görünebilirler.

Damar çıtçıtlamalarının başka duygularla birleştirilmesi de çok yaygındır. Bir karakter, bir garsona nazikçe gülümsemesine rağmen, bir müşteriden rahatsız olabilir. Karakterin bunu ifade edebilmesi bir veya birkaç tane damar çıtçıtlaması yeterlidir.

Kafayı Yere Çarpmak (Faceplant)

Kafayı yere çarpmak, genellikle inanılmaz derecede şok edici veya saçma bir şeyin duyulmasına tepkidir. Karakter yüzünde, kollarında ve bacaklarında kıvrımlı bir karmaşayla birlikte düz bir şekilde yere düşer. Bazen, karakterin zemine ne kadar sert vurduğunu abartmak için bir toz bulutu bile oluşur.

Kafayı yere çarpmak ilk bakışta saçma görünebilir ama bence o kadar da saçma değil. Utanarak insanın yüzünü eliyle kapamasından (facepalm), sinirden kafayı duvarlara vurmaya (headdesk), oradan da kafayı yere çarpmaya doğal bir evrim var bana göre. Biri, diğerinin daha aşırı hali sadece.

Güzellik Işıldamaları (Bishie Sparkle)

Manga ve animelerde çekici erkekler ve kadınlar bir pırıltı bulutu içinde dolaşırlar. Bu karakterler öylesine güzeldirler ki, karşı cinsiyettekiler ve bazen aynı cinsiyette olanlar bile garip bir şekilde etraflarında pervane olur.

Bu efektin çıkış noktası güzel insanların elmasa benzetilmesidir. Çin ve Japonya gibi Doğu-Asya ülkelerinde, karizmatik insanların mecazi olarak parladığı söylenir.

Boş Beyaz Gözler (Blank White Eyes)

Duygusal, zihinsel veya fiziksel olarak şoka girdiğinde ya da sersemlediğinde, karakterin gözleri, kısa bir süreliğine siyah kenarlıklı boş beyaz disklerle değiştirilir. İşlevsel olarak batıdaki başın etrafında dönen kuşlara / yıldızlara eşdeğerdir.

Bu nispeten yeni bir efekttir. Son zamanlarda bir karakterin komik, öfkeli ya da vurulmuş ve ölmüş olduğunu göstermek veya çok uzakta bulunan bir karakterin gözlerini betimlemek için de kullanım alanı bulmuştur.

Hayaletlere Karışmak (Giving Up the Ghost)

Bazen, bir karakter ani bir dış etkiyle veya sadece yorgunluk nedeniyle her an ölebilirmiş gibi hissedebilir. Kafasına ani bir darbeyle vurulabilir, çok korkutulabilir, ani bir şok geçirebilir, fiziksel tükenme noktasına itilebilir veya başka bir yaralanma biçimine maruz kalabilir. Bu, karakterin ruhunun bir an için vücudundan, en yaygın şekilde ağzından çıkmasıyla sonuçlanır.

Nasıl gerçekleştiği önemli olmamakla birlikte, karakterin neredeyse öldüğünü veya ölecek gibi hissettiğini göstermenin etkili bir yoludur. Bu, her zaman geçici bir durumdur ve bir sonraki karede karakterin normale dönmesi muhtemeldir.

Sonuç

Söylediğim gibi henüz bir manga okuru değilim. Çizgi romana Süpermen ile yani comics ile başladım. Çocukluğumda uzun bir süre fumetti de okudum. Şu ansa sadece comics okumaya fırsatım oluyor. Ama çizgi roman benim için her zaman önemini korumaya devam ediyor. Belki kimilerin iddia ettiği gibi kaçış edebiyatı olduğu içindir bu, belki de çizim ve edebi dilin harika bir birleşimi olduğu içindir.

Bu yazıda manga okurlarının zaten bildiği ama benim gibi potansiyel manga okurlarının bazılarına yabancı olabileceği çizgi dili öğelerini, efektlerini, mecazlarını veya her ne olarak isimlendiriyorsanız onları açıklamaya çalıştım.

Tabii sadece bunlar yok, çok daha fazlası var ama bir blog yazısında hepsinin açıklanması neredeyse imkansız. Bunlar sadece en yaygın olanları. Sizin de bildikleriniz varsa yorum olarak belirtebilirsiniz.

Ayrıca Türkçe manga okurlarından bir isteğim var. Burada bahsettiklerimi örnekleyen Türkçe manga karelerinin fotoğraflarını gönderebilirseniz yazıya eklemekten mutluluk duyarım.

Kaynaklar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Diğer Dillerde Hoşçakal

Mızıka Tabları Nasıl Okunur

conio.h