maidis

çamura bata çıka piknik alınana ulaşmak kıç donduran soğuklarına maruz kalmak zıplaya zıplaya mangal yapmak ayakları hissedememek ne yapıyoruz lan biz demek güneşe ve arkadaşlara aldanmak avlanma tehlikesi atlatmak akıl fikirden nasiplenememek pişman olmamak, yine yapalım da diyememek islenmek eldivenden balon yapmak, hijyene önem vermek fantayla mangal söndürmek hayat piknik olsa şarkısını söylemek ayran içmek geyik çevirmek diyecek başka da bir şey bulamamak.

Linux'a geçtiğim günden itibaren birçok hoş sürprizle karşılaştım, karşılaşıyorum, az önce oldu. Bu seferki nasıl daha önce dikkatimi çekmedi hayret bir şey ya. Amarok programı müzik dosyalarını çalmakla kalmıyor ayrıca şarkının ilerleme durumunu logosunu şeffaflıktan açık maviye çevirerek bildiriyor. Harikulade . KTorrent 'in de hakkını yemeyelim o da kırmızı ve yeşil çubuklarla bilgilendirme yapıyor, sağ olsun. not: arkaplan da tam kırmızı olacak zamanı bulmuş, thundercats li bir şey.

Zoom dergisinin bulabildiğim son sayısında kapakta yer alan fotoğrafıyla tanıdım Ellen Von Unwerth’ i. Karşımda ne sıradan bir fotoğraf ne de kendisi yerine makinesini konuşturan bir fotoğrafçı vardı. (Bu oldukça eski bir yazı, "abartmış" olabilirim, yine de bu alanda daha iyi bir fotoğrafçı tanımıyorum, aslında pek fazla fotoğrafçı tanıdığım da söylenemez, yazının çoğu röportaj ve tanıtım yazılardan tercümedir, öyledir. Fotoğraf dışında reklam filmi çalışmaları da vardır ama fotoğraflarındaki ışığı onlarda göremedim, bahsetmedim.) Ellen Von Unwerth fotoğraf makinesini eline ilk kez 80’lerin ortalarına doğru aldı. O zamanlar yaptığı modellikten arkadaşlarının fotoğraflarını çekerek başladı ve hızına zor yetişilebilecek bir tempoyla yükselerek moda dünyasını zarif, bol çağrışımlı ve erotik tarzıyla ele geçirdi. Ellen Von Unwerth’ın fotoğraflarındaki modeller genelde aynı derecede sıcaklık ve seksiliği bir arada sunarlar izleyenlere. Bir model dünyaca tanınmış sıfatını almadan...

"ben zaten her açının tiryakisi olmuşum" icratör: geometriye aşık bir öss adayı. "OHM kanunu yazsam yeniden" icratör: atomları yerinden sarsabilecek potansiyele sahip elektronikçi. "Papatya gibisin hayal deyince" icratör: sevgilisinin zayıflamasını ima etmekle kalmayan şarkısını da yazan biri. "Sadece sollaaayacaktım" icratör: kafası dumanlı trafik canavarı. "Ama sizin arabanız yok" icratör: Çatalca'da arabasız piknikçileri rencide etmeyi görev bilmiş amca. "I prepare some words for uuuuuuuuuuu" icratör: yürek parçalayan vokaliyle death metalci hüzünbaz.

Hayat saçma sapan şeylerle dolu. Hiç ummadık yerlerden sorunlar el sallar ve ben geliyorum der. Kendince komiktir ama sinir eder. Çözüm bazen basittir, bazen sorun kadar saçmadır gidiş yolu. Neyse işte. KHexEdit Linux için yazılmış en işe yarar programlardan biri. Sayesinde Memoirs Of An Invisible Man 'ı izleyebileceğim. Bu kadar iyiliğinden sonra kullanma kılavuzu nu da Türkçeye çevirmek benim görevim artık. Yüklemek için de burası galiba adres . Kendisi her türlü dosyanın içini görmenizi sağlıyor. Yapı taşı, röntgen, bildiğin on altılık düzenleyici. KDE-Utilities paketinin asil bir üyesi. Subtitle Editor Reklamlar yüzünden Alias serüvenine ara vermek zorunda kalacaktım. Daha önce hiç altyazı düzenleyici kullanmadığım için reklam kısmını keseyim atayım dedim ama videonun uzantısı rmvb olduğundan caydım bundan. Niye altyazıyı geciktir / ileri al yapmadın diyenler için niyedir bilinmez nedenlerden ötürü program ölüyor da ondan der, selam ederim. Bu programın dışında da bir çok al...

saçımı kestirdim bir kuple bana göre sözlük size göre ekşi It's the story of my life. Save the world, lose the girl. Linux beni komşu kızlarına rezil etme oğlumun peşini bırakın o okuyacak wow more than 70 views but not single thanks or reply * tüm canlılar su kullandığı halde yeryüzündeki sular neden tükenmez cevab veremedi bu blog nadir güncellenir, haftada bir kontrol yeter de artar bile. Removing the vocals from a recording is a bit like trying to remove the eggs from a cake after it is baked. hadi yerine geç yallah. o değil de film izleme yetimi kaybettim. tamir için bir şey getirmeyin atarım çöpe bir hikaye veya şiir, adam yoldaki insanlar hakkında yorum yapıyor, bu hızlı yürüyor şöyle şöyledir, bu biraz yavaş yürüyor bu da olsa olsa şudur, sonuncusuna da yavaş yürüyor diye tembel/işsiz benzeri bir sıfat yakıştırıyor ve son vuruşu yapıyor bitime doğru, ve fark ettim ki en arkada ve en yavaş yürüyen bendim diyor, diyor ve harika bir şeydi bu ama unuttum adını, yazarını bilen, ...

(12.09.2007 ancak fırsat bulabildim, şimdi diğer fotoğrafları adreslerine postalamaya başlayayım, fotoğraf etiketi = bir nevi photoblog)

Þ harfi alfabemizde kendisine bir yer bulamasa da benim için oldukça tanıdık bir en küçük dil bilgisi ötesidir. Anlık bir dikkatsizlik, bir astral seyahat dönüşü üzerimizden atamadığımız mahmurluk, dikte edeni kulağımızla dinlememezlik neticesinde ortaya çıkar. p harfi yerine b harfi veya b harfi yerine p harfi yazılması ve zamanın 27 de biri süresinde yaptığımız hatadan dönme çabasının neticesidir. Giderilmediği durumlarda bir imla hatası olarak tüm dikkatleri üzerine çeker. Ama sağ el kalem tutmakla meşgul olduğu için masada kendi halinde duran silgiyle bu yanlıştan dönülmesi için bir çaba göstermez. Tekrar görüldüğü sınavdan bir önceki gece kaderi şekillenir, ya yola getirilerek alması gereken biçeme transform edilir ya da dağınık bırakılarak sevindirilir garip, hem sabah erken kalkıp çalışırımdır, ne olacaktır. ne diyom ben ya sonradan gelen not: burada da bahsi geçmiş.

Captain Planet gibi çocuklara çevre bilinci aşılamayı görev bilmiş bir uzaylının başından geçenlerin işlendiği çizgi dizi. Mor renkli bodur kahramanımız dünyanın gitgide daha yaşanmaz bir hal almasını önlemek için dünyaya gönderilir. Dünyaya gönderilmesinin nedenini tam hatırlamıyorum, bir tür ceza vb. olabilir. Transformers ve The Mask gibi transform yeteneğine sahiptir, genelde kurtarmaya çalıştığı hayvanların kılığına girse de SuperWidget olduğu dönemler de vakidir. Transform olmak için kendi ekseninde döner döner. Saatinden fırlayan zatı muhterem ise Mega Brain dir, bizim Widget'a yardımının dokunup dokunmadığını hatırlamıyorum. SHOW TV'de yayınlanmıştır, kuyruğunun W şeklinde olması bunda büyük bir etmendir. Kaykaylar: toonarific.com youtube.com patrickdf.com wikipedia.org retrojunk.com

The Jetsons ve The Flintstones gibi şimdiki zamanla diğer çağları birleştiren bir yapım (benzer özellikler taşıyan ve günümüzde geçeni ise The Simpsons dır). Arada kaldığı ve yalnızca 13 bölüme sahip olduğundan çoğu çizgi dizi tutkunları hariç hatırlayanı azdır. Ülkemizde Roma Devri (veya Romalılar, tam hatırlamıyorum) ismiyle yayınlanmıştır. Aile yapısı ismi geçen çizgi dizilere benzer, baba çalışır, anne ev hanımlığı görevini üstlenir ve çocuklar eğitim hayatlarını sürdürürler (hepsinin okuduğuna dair elimde somut kanıtlar yok, en kötü ihtimalle yeni mezundurlar). Aile fertleri ve üstlendikleri roller şöyledir: Gus: baba Laurie: anne Groovia: kız Precocia: küçük kız Happius namı diğer Happy: damat Brutus: evcil hayvan Buraya kadar gelmişken tek bir Hanna Barbera lafı etmemişim, çok ayıp, çoğu güzel çizgi dizi gibi bunu da onlar yapmışlardır, teşekkür edilesigillerdir. Daha detaylı bilgi bulabileceğiniz kaynaklardan bazılarını aşağıda sıraladım, Türkiye'den hatırlayan fazla kimse ...

Linux'da BASIC dilinde program geliştirmek ister misiniz ya da nostalji yaşamak için eski QBASIC oyunlarını oynamak? Cevapları evet olanları şöyle alalım o zaman. Ben nostalji için bir kaç eski kod derledim ama fazla kurcalamadım, sanırım NET kıyamından OpenGL şeylere kadar pek çok program yapılabiliyormuş. Deminki adres kesmezse sizi şöyle de alabiliriz (maidis ve diğerleri). Gambas, KBASIC ve FreeBASIC'e şöyle bir baktım. Diğerlerine de zaten önceki işletim sisteminden göz aşinalığı vardı. FreeBASIC'de QBASIC programlarınızı ise şu şekilde derleyebilirsiniz: fbc -b sayitah2.bas -lang qb Kaynak kodlarını da vereyim yukarıdaki oyunun tam olsun ama derseniz ki kim derleyecek işte çalıştırılabilir dosya . Çalıştırmak için: ./sayitah2

- merhaba iş baş vuruşu için gelmiştim. + buyrun oturun. - burası iyi mi? + ne diye en köşeye gittiniz. - cam kenarı diye, ben koridor tarafında rahat gidemiyorum da. + buyrun buraya oturun. - kahve alayım. + anlamadım? - çay, kahve, meşrubat değil mi? + iş başvurusu için gelmiştiniz değil mi? - elbette, şartlarım nelerdir sizce? + anlamadım. - güvenliği çağırayım mı? + doğrudan konuya girsek iyi olacak. - çok açık sözlüsünüz. + iş deneyiminiz var mı? - şey, daha önce hiç bir işte çalışmadım. + aslında düşündüğümüz pozisyon... - dilbert okuyorum. + anlamadım! - ayrıca diğer mesleklerde de bazı gözlemlerim var. bak aklıma ne geldi biliyor musun dünya dönüyorya şayet bizim de g.tümüz beş dakika yerinde dursa yani hareketsiz kalabilsek yeter süre, ikimiz yer değiştirmiş olacağız ve ben sana soruyor olacağım kahve içer misin diye. ve şuradaki içki sanırım benim bir aylık maaşım kadar ben içmiyim en iyisi meyve suyu, doğru ya neden sadece gazlı içecek veya kafain, çay ben sağlıklı yolculuk ...

I See That You've Already Met The Twins Google'da üzerinizde nasıl duracağına dair fikir edinebilirsiniz. veya daha bir sosyal mesaj vermek niyetindeyseniz. When I was your age, Pluto was a planet ama diğer gezegenler onu dışladı.

Tekken Prince of Persia: Sands of Time Harry Potter and the Deathly Hallows Bu filmler 2009 da hazır olmazsa ben yapacağımı bilirim.

- Bir ara bakayım kastedilen çap tam olarak ne, evet var böyle garip huylarım kökenine inme isteği, merak . - Küçük kağıtlara yazmaya başladım, ondan bu başlığı seçtim, evde yazmak zor. - Pinhani için teşekkürler Bilal'e gidiyor. Zaten sonra dizi çıktı. - Mizah dergilerini takip etmeye başladım, denk geldikçe alıyorum, hepsinin yeni sayısı çarşambadan bulunabiliyor. Birinde karar kılana dek böyle. ( Leman , Penguen , Uykusuz ) - Avizeler kadar zararlı icat pek fazla değildir. Işığı gölgeler, yazarken çizerken zorluk çıkarır. Bazen taşları da düşer (bugüne kadar kimsenin kafasına düşmediği resmi kanallardan gelen bilgilerle doğrulanmıştır), sorun değil ama ataç veya gömlek iğnesiyle tamir edilebilir. - Kaybolmaz umarım bu kağıtlar ve sanırım o kırmızı böceklerin soyunu tükettim çocukken, hani şu nokta kadar olanlar vardı ya onlar işte. - Kalem elde olunca yazılıyormuş, ilk kim bulduysa tek tuş teknolojisini, o da çıksın adam gibi söylesin, kızmayacağım. Ben de zamanında tek tuşa ba...

KTechlab güzel bir benzetim programı, hakkında yalan yanlış bazı bilgileri şuradan edinebilirsiniz.

yeni ulduz şarkı türkü, arada güzel şeylere denk gelebilirsiniz. hangi kanal bilmiyorum (logosu: üçgen içinde de TV yazıyor), bulun izleyin. ben bu dili sökeceğim, az kaldı, seviyorum ben bu dili çok ya. olmayan yerlerde de ben yapacağım idol yarışmalarını

Bilgisayarımda olağan dışı bazı olaylar görünmeye başladı. Başka biri mi bilgisayarıma ulaşıyor benzeri düşüncelere gark olacaktım ki, bu durumun sadece babaannemin televizyon izlemeye başladığı zaman dilimlerinde ortaya çıkması beni şüphelendirdi. Sorun hemen anlaşıldı (sanki bir grup bilim adamı üzerinde günlerce düşünmüşüz de çözmüşüz gibi oldu, sorunu hemen anladım desem daha doğru olur, hemen dediğime de bakmayın bir kaç gün) televizyon kartımın uzaktan kumanda alıcısı (bunun kısaltması vardı ama aklıma gelmedi) televizyonunkini de alıyordu (diğer kumandaları denemedim). Babaannem genelde şu bildiğimiz kadın programlarını izliyor (önceki bazı yazılarımda alakasız yerlerde bunun yansımalarını görebilirsiniz). Nadir olarak benim ilgimi çeken şeyleri de açıyor. Geçenlerde de TRT 1' de güzel bir programa rast geldim (ne yazık ki sondan bir önceki bölümdü ve tahmin edebileceğiniz gibi son bölümü de izleyemedim), babaannem sayesinde. İftar Sofrası idi (bu "idi" lere bazıla...

Adres: kodein Hangi kelimeyle: "fes başıma" Nerede o: oooh that is awesome Ne zamandır: Mart 2007 - günümüz “google beni bulamaz” oyunumun asıl amacı dünyayı ele geçirmekti. Hala da öyle ve amacıma git gide yaklaşıyorum hahhhh hahhhhaaaa heh ne what. gördüğüm en içten bloglardan biri. İki üç yazıyı bitirmeden bırakamadım, bu yazıyı yazdıktan sonra da dönüp kaldığım yerden devam edeceğim. sonra da yazıyı tamamlarım veya da daha sonraya ertelerim tembelim tenekeyim çünkü.

yüklemek için örnek bir fotoğraf algoritma hakkında bilgi görmeden inanmam bunlar da benim denemelerim (önce orijinal sonra ölçeklenmiş olan) 1. kaplan panda dostluğu: montaj ünal'a ait diye hatırlıyorum, 2004 filandı galiba. (bilgi doğrulandı, ünal nereden aldığını hatırlıyor musun?) 2. Kulübe: yabancının değil, benim :) google sana birşey demiyorum yaaaaa!!!! bir tane de video yaptım, nasıl olduğunu gösteren ama ogg' u kimse kabul etmiyor. Buralara da bakıla: donanım haber' de foto kritik' te /var/log/b.log' da

orhan atasoy - gemiler if lere bakmayı unutmayın ayrıca: sultana - kuşu kalkmaz mirkelam - tavla ercan saatçi - sayenizde --- reklamlardan da: marshall-fashion olite garanti-carlos rock-n-coke penti http://www.pttfilms.com/ http://blog.pttfilms.com/ http://www.pttfilms.com/video/ne_indirmek_istiyorsan.flv

modern sabahlar - hoşuna mı gitti

Günlüğümde ara sıra gizli belgelere yer verdiğimi görmüşsünüzdür. Yazışmalar, antlaşmalar, vs... Konya'ya son gittiğimde de çok gizli bir belge ele geçirdim ve hemen minik casus kameramla fotoğrafını çektim. (kaydedeyim de, izin aldıktan sonra yayınlarım, kim izin alacak ya, gitsinler mahkemeye versinler :) )

nerede gördüm ben bunu: cevab veremedim yeri izi belli mi: cevab veremedim güzelmiş ben de istiyorum -- Konqueror (Ipuclari) Admission The knowledges which take eat the here and confront with you confront with for problematic solution most good their shortest method can not include. At the line this writing oh Linux one which has been written from her side possible. You do not try you be not or google has become comprised this possible writing, bends knowledge from the results I find if (unutkanlik) technical redder than an other official place has not become comprised (belirtirmisimdir) be perhaps. This pity a writer other appropriate to her work (insallah) doubt yoktur and this be not certainly the nobody a thing the I am setting whole only which I did not show private diye understanding effort hepsi This. Other more unskilled than the truth she bends unskilled and big to at all an question you ask probability the I tell that (cunku) looks around the places an answer give can not gi...

kullanılan görseller buradan alınmıştır. bitirdikten sonra var mı başka tostlu çalışma diye bakayım dedim sadece burası ve burası varmış. gimp'e alışmak için bir kaç çalışma daha yapmalıyım, daha pencere düzenini zevkime göre yeni ayarlayabildim, ayrıca şuradan da birkaç fırça buldum.

Bugün(*) İstanbul Caz Festivali'nin büyük boy afişleri lazım oldu. Kendi sitesinde bulamayınca google'da aramaya başladım. Başka caz festivallerine / etkinliklerine ait afişler bulsam da aradığımı şimdilik bulamadım. Bu arada şu iki yazıya denk geldim (yalan, birine daha önce denk gelmiştim). Kanada'da Evlenmek Siyah Beyaz Düğün (*) Bugün=12.09.2007, artık lazım değil, "anlayana sivrisinek caz" temalı bir şey deneyecektim de, şimdi düşünüyorum da yaratıcılık nerede, geç bunları geç anam babam bir kalem bilirim ben yaptığımı.

Güzel bir çekdur(*) canlandırma örneği. Şu anda üçüncü sezonda. İzlemeye başlamadan önce fikir vermesi açısından: 90 180 360 İzlerken birçok tanıdığa rastlayacaksınız. (*) stop motion' un karşılığı olarak yazdım, bunun daha güzel Türkçe karşılığı varsa da bulamadım. Çekdur canlandırma veya durçek canlandırma... sonradan gelenler: yine resmi siteye bağlantı vermeyi unutmuşum ama bu sefer bahanem var. blog olmuş site olmuş fark etmiyor otomatik çalan müzik ve videolara dayanamıyorum hangi devirde yaşıyoruz ya :) unutmadan 0

maidis: selam BoTefal: Selamlar maidis: merhaba BoTefal: Merhaba maidis: selamun aleykum BoTefal: aleykümselam :) maidis: hey BoTefal: Buyrun, dinliyorum maidis: hello BoTefal: Merhaba ... maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: birden titreme geldi bana maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: şahsen ben düşünmeden konuşmamaya çalışıyorum maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: düşün düşün çoktur işin :) maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: düşünceyi eyleme geçirmek önemlidir maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: düşünce soyut bir kavram maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: düşünmeden adım atmamak lazım maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: düşünce ne garip bir kavram, soyut ama çok değerli maidis: sen her şeyi düşünür müsün? BoTefal: bunu daha önce sormamış mıydınız? maidis: evet BoTefal: tamam maidis: kalbini kırmadım inşallah. BoTefal: Söylediğinizi anlamadım. maidis: beni affeder misin? BoTefal: nasıl yani? maidis: öp beni barışalım BoTe...

"bağlantı " deyip kaçmıştım bir kaç saat önce. Birkaç deneme yaptım ama şöyle de bir şey var maidis gimp' de yeni. Aqua Blue' yu görmüşsünüzdür ( eğer görmedi iseniz ). (kendime not: kimin yaptığı öğrenile) sonra daha sonra ve kaçınılmaz son :) yoğun istek olursa simgesiz de olur daha büyük de olur falan da. bu çalışmayı ismini vermek istemeyen tüm izleyicilere adıyorum, o çocuğun sizin mervenin nuran hanım payınız çok büyük değil siz yalan yanlış bilgilerle düşman deminden beri hay allah kahretsin babaanene sen beni doldurdun şu anda hataları görüyorum özeleştirir katılmıyorum lan hesaplaşma diyemezki anlmadım ben izah edermisin akıllı bir kızsın aklın olduğunu düşünüyorum bense boşver ya. (üvey anneden kaçıp evlenen yasemin' in kayın validesiyle yaşadığı sorunlar...)

Giriş Burada yer alan bilgiler, karşılaştığım / karşılaştığınız problemlerin çözümü için doğru / en iyi / en kısa yöntemleri içermeyebilir. Hatta bu yazı bir aydır Linux kullanan biri tarafından da yazılmış olabilir. Deneme yanılma veya google da bulduğum sonuçlardan oluşmuş olabilir bu yazı, eğer bir bilgiyi / resmi başka bir yerden almışsam teknik bir unutkanlık da oluşmamışsa belirtirmişimdir belki. Bu yazıyı yazarken başkasının da işine yarar inşallah kaygısı yoktur, Elbette bu kimse bir şey anlamasın diye özel bir çaba gösterdiğimden değil yalnızca ben böyle cümle kuruyorum hepsi bu. Eğer gerçekten acemiyseniz başka yerlere bakın çünkü ben de acemiyim ve sorduğunuz hiç bir soruya büyük ihtimal cevap vermem veremem beş dakika bekle git. İpuçları 0. Bir şeyleri kurcaladım ve içinde index.html olan dizinlere girmek istediğim zaman dizini değil index.html'yi görebiliyorum, içim yanıyor. index.html'yi kullanma deyin olsun bitsin. 1. Bu program niye böyle yavaş? Program yavaş d...

önce videolar, yazı sonra gelecek pubblicità cornetto passion (Türkiye'de yayınlanmadı galiba bu reklam, hatırlamıyorum) Pubblicità Algida (ilk reklam buydu galiba) Luca Loi Spot Algida (sanırım bunu hatırlıyorum, arkadaki dondurma hakkında konuşuyorlardı) Cornetto Classico 2005 Cornetto Soft ( Love me love me / say that you love me) Cornetto Like Ice In The Sunshine (burada da yardımcı oyuncu) Nil Karaibrahimgil - Askımla Erirmisin (sadece müziği) Walls Cornetto Ice Cream Advert - 1980s (TVark) Wall's Cornetto - Do u believe in destiny? Walls Cornetto (dejavu) Cornetto Algida 1990 Koray Candemir Cornetto Aşkımla Erir misin New Cornetto 30" Cornetto cup tvc - Indonesia (bu işte bir terslik var :) ) fakir atak aşkımla erirmisin (algida) (güzel söylemişler) Serkan Şenalp ( Algida 1 ) (serinin diğer reklamlarına yan taraftaki benzer videolardan ulaşabilirsiniz) Algida Schoeller reklama Werbung (bu konu dışı ama gökyüzüyle oynayan reklamlardan, tanıdık) Super Cornetto 2006 Wal...

$ for i in *.zip; do unzip $i; done eğer zip uzantılı dosyaların isminde boşluk karakteri varsa: $ for i in *.zip; do unzip "$i"; done kaynak: wiki.linux-sevenler Bu komutu arayacaktım internette, şans yüzüme güldü, kendiliğinden karşıma çıktı. Diyelim bir dizin altında 147 tane zip olarak sıkıştırılmış dosyanız var, yukarıdaki sihirli kodlar vasıtasıyla hepsini tek bir hamlede açabilirsiniz. Nedendir bilmiyorum ama pencere yöneticisinde zipli dosyaların hepsini seçerek (bir kaç tane de sorun olmuyor 100 gibi rakamlar da), ikincil fare tuşuyla tıklayarak ark programı ile buraya aç dediğimizde hepsini aynı anda açmaya çalışıyor ve birini bile açamadan kapanıyor, kesin bir yerde ayarı vardır ama şimdilik sihirli kodlar işimi görür.

sonunda kurdum :)

film poster keşke "the" yı silmeseydim, orjinalliği bozmasın diye "s" yi kaldırmadım ama yerliliklerini vurgulamak için "lar" koydum ama sonradan gözüme iğreti göründü, simitin yerinde sorun yok ama keşke kandil simidi koysaydım boyutla ilgili olarak, falan filan. (on tane ama demişim ya)

film poster

./configure --prefix=/usr/local && gmake && gmake install kaynak: opensolaris.org

Bugün romantik bir gün olduğundan sular pembe akıyor. Yarın da kırmızı kar yağacak.

Bu da beynimde yer işgal eden ama nereden, ne için geldiği konusunda pek bir fikrimin olmadığı bir cümle. Müziksel olduğunu biliyorum, hepsi bu kadar. Bakalım aramaya inanmak bizi nereye götürecek. ek$i : bu sayede gereksiz g den kurtuluyoruz. otomatikportakal Real Group - Walking Down the Street The Bangles - Walking Down Your Street walking down the street : buradaki şarkı tanıdık ama baştaki "when i was" nereden geldi. Pretty Woman

Yazının önceki kısmı burada . Kısaca vBagX telefonunuzda GBA oyunlarını oynamanızı sağlayan bir emülatördür. Kullanılabileceği telefonlar Nokia s60 (6600, 7610, NGage, NGageQD, 6630, 6680, 6681, 3230, 6620, 6670, N70, N90...) Nokia s60v3 (3250, 5500, 5700, N71, N73, N80, N91, N92, N93, N95, E50, E60, E61, E70...) UIQ 3 (Sony Ericsson P1, W960, P990, M600, M608c, Motorola Z8......) Bazı bazı özellikleri s60v3 ve s60v2 de çoğu oyunu neredeyse tam hız ve sorunsuz ses emülasyonu ile oynayabilme. Hız ve kareatlama ayarları Ekranda istediğiniz biçimde oynama (normal, tam ekran, döndürülmüş, ... ) Tuşları sevdiğiniz renklere boyayarak, ortamı kişileştirebiliyorsunuz. Çalışma için öncelik belirtebiliyorsunuz (ne dedim ben ya) (diğer çalışan programlara göre) Grafik çıktısı olarak "bitmap mode" ve "direct mode" özelliklerini sunuyor. "direct mode" da oyunlar daha hızlı çalışıyor lakin ngage de bu özellik henüz desteklenmiyor. Diğer işe yarayışlı bilgile...

Eğer bu aralar bolca zamanınız yoksa oynamaya başlamayın. Tanıtım yazısı filan da yazacaktım ama ben bir yıl geriden takip ediyorum neredeyse. Bağlantıları vererek, oynamaya gidiyorum. bu şekilde de oynayabilirsiniz :) kovboy 1 2 3 4 5

"Sana, Sana’nın üstüne de toz şeker…" (1) "Şimdi yirmili yaşlarını süren gençler için Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer, Nükhet Duru Sana’dır…" Yukarıdaki alıntılar müzik hakkında bazı eksiklerimi kapatmama yardım etmiş ve şuradan ücretsiz olarak edinebileceğiniz bir kitaba ait. Bilgisayar üzerinde okumaya başlayıp da sonunu getirebildiğim ilk kitap, üç dört ayda da olsa. Seyyal Taner' i tanımamı sağladı. (2) (1) bu konu hakkında sadece burayı bulabildim, evet ben de zamanında çok yerdim, bu leziz tarif kime ait bulmam lazım, ayrıca ekmeğe salça sürmek de vardır yediyseniz hatırlamışsınızdır. İşte o da buradaymış . Hangi dönemlerdi hatırlayamıyorum ama bunları seviyordum ben. (2) Nazan Öncel' i de sanırım matrax sayesinde tanıdım. Ajda Pekkan' ı bir televizyon programında Sezen Aksu ilgili münasebetini öğrenince tanımak istedim, tanıdım. Deniz ArcaK' ı çıkan (şimdilik) son albümüyle...

kameramızı kaybettikten sonra bulmak istiyorsak uygulayabileceğimiz bir yöntem olabilir mi, olabilir bence (biliyorum olamaz). fotoğrafları yayınlayan kişi sanırım başına iş açabilir, benim çıplak fotoğraflarımı yayınlasaydı çok kızardım ben ama... zaten hareketin etikliği üzerinde tartışmak komik olacaktır, amacı belli bir davranış. belki her şey planlanmış bir soygundur, belki tiyatro eseri. bu yazı şu anda taslaklar kısmında duruyor, öğle üzeri yazmıştım ama yayınla tuşuna basamamıştım. parçası olmak bana zevk verecek miydi bunun. yapmalı mıydım, yapamamalı mıydım.. -- Yukarıdaki yazının ne ile ilgili olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bağlantıları sildim daha doğru olur diye. Bugün de ek$i sözlük te başka bir habere denk geldim, yukarıdaki vakadan farklı olarak bu işi yapanlar basından kişiler yani bir mesleği icra eden kişiler. belli bazı kurallara uyması gerekenler. ben sadece internet sitesindeki haberi gördüm, televizyonda ne şekilde yayınlandı bilmiyorum, ama gazetelerde bu kadar...

Şuradan nasıl çalıştırılacağına bakabilirsiniz. Resimden göreceğiniz üzere Linux da da çalışıyor. Yorumlar birazdan...

İşletim sistemi değiştirirken ki en büyük korkularımız acaba donanımım uyum sağlayabilecek mi, kullandığım yazılımların hatıralarını unutabilecek ve yenilerine uyum sağlayabilecek miyim olur. Her neyse bunlar herkesin kişisel problemleri beni ilgilendirmez :) Şimdi klavyemizdeki bazı tuşları boyayarak daha şık bir görüntüye kavuşmasını sağlayacağız. klavyemizin ilk halinden bir kesit. boyama işlemini cd kalemi olarak adlandırılan permanant kalemiye yaparsanız yukarıdaki gibi kalitesiz bir sonuç elde edersiniz. böyle aslan gibi bir permanant kalemiyle yaparsanız sonuç daha tatminkar olur, önceki yerin üstünü de bu kalemle boyarsanız sorun hallolur. --aşağıdakiler de konu dışı-- gördüğüme mi inanacağım gördüğüme mi inanacağım :) (pardus, tasma) olmadı yaaaaarrrrrr (fedora, kurulum ekranından) --konu dışı sonu-- bu tuşları kullanmak için de bir şeyler yapılıyordu, onlar da başka bahara.