Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

conio.h

Not:  Bu, 31.10.2013'te yazılmış bir yazıdır, conio.h hakkında yapmak istediğim bir şeyler vardı o zamanlar ve öncesinde böyle bir yazı yazmanın daha iyi olacağını düşünmüşüm. Artık bu yapmak istediğim şeylerden vazgeçtim ama burada da çöpe atılmayacak kadar bilgi var, o yüzden tekrar bir okuyarak olduğu gibi yayına alıyorum. conio.h, çoğunlukla MS-DOS derleyicileri tarafından konsol girdi/çıktı işlemleri için sunulan bir başlık dosyasıdır. Ne C Programlama Dili kitabında geçer, ne C standart kütüphanesinin veya ANSI C 'nin bir parçasıdır, ne de POSIX 'te tanımlanmıştır. Yine de yararlandığımız çeşitli yıllanmış kaynaklarda geçmesiyle karşılaşmaya bugün bile devam ederiz. Ama artık sık kullanılmadığı ve böyle de olması gerektiği için kullanmakta ısrar edersek biraz zorluk çekmemiz olası. Bu kütüphaneyi mantıklı olarak artık kullanmamak, başkalarına kullandırtmamaktan elbette daha kolay. Bu kütüphaneyi ne olursa olsun kullanması gerektiğine fazlasıyla ikna olmuş kişi

Sunshine Rabbits

Resim
Bir filmde çalan ve sözlerini de tam yakalayamadığım bir şarkıyı ararken keşfettim Sunshine Rabbits'i, Asassynation şarkılarıyla. Şarkı, vokalin sesi ve grubun müziği çok hoşuma gitti. Grubun dinlediğim diğer şarkılarında da aynı tadı alınca gruptan size de bahsetmeye karar verdim. Müziğin sesini kısın, amatör müzik yazarınız yayında :) Görüntü MARGIT MUSIC internet sitesinden alınmıştır. Daha büyük hali burada yer almaktadır. Gruba dair ne yazık ki 2012 - 2013'ten sonrasına ait güncel pek bir bilgi yok. Bulabildiklerimden yararlanarak eğlenceli müziklere imza atmış bu grubu hem kendime hem de size tanıtayım. Grubun adı Türkçeye Neşeli Tavşanlar olarak çevrilebilir ve çıkardıkları sanırım tek albüm olan Aiming for the Flesh de epey serbest bir çeviriyle Et Peşinde olarak Türkçeleştirilebilir. Evet neşeli tavşanlar et peşinde ve tek istedikleri dinleyicilerini dans ettirebilmek. İsveç kökenli dans müziği grubu Sunshine Rabbits, şu şekilde tarif edilmiş resm

Echad Mi Yodea

Resim
Bu şarkıdan Donald E. Knuth'un The Complexity of Songs (Şarkıların Karmaşıklığı) adlı makalesini okurken haberdar oldum. YouTube'da iki sürümünü dinledim, bu ikisinden, videosuyla birlikte değerlendirince etkileyici olan Batsheva Dance Company tarafından güzel bir dans performansıyla eşlik edilen şu : Önce şarkı ne diyor ona bakalım Wikipedi maddesinden yararlanarak, sonra da YouTube'daki yorumlar aracılığıyla dansın mesajını görelim. Echad Mi Yodea (Kim Bilir Biri, Who Knows One), Pesah bayramında (fısıh bayramı, hamursuz bayramı) söylenen ve Haggadah 'da yer alan geleneksel bir şarkı. Yaygın Yahudi motifleri ve öğretilerini sıralayan şarkı, çocuklara önemli dersler verirken aynı zamanda esprili ve eğlencelidir. Şarkının söylenişi aileden aileye değişir. Şarkı bazen bir hafıza oyunu olarak sözlerine bakmadan okunur. Bazen de amaç, tüm benti tek bir nefeste okumaktır. Şarkının ilk önce Yidce ve İbranice halleri olsa da şimdi birçok yerel dilde yer almaktad

Twitter Gönderileri Kalp Ben (Sayı 1)

bonomo the cahil bükücü Üç ay oldu. Türkiye'den @wikipedia 'ya üç aydır erişilemiyor! Kasada ödeme yapıyorum: - çocuk oyuncağı beğenmezse fiş ile değiştirebilirsiniz + çocuk oyuncağı beğendi bile, oyuncak benim için 😁🎠🎡 Cuma saat 5'te production'a deploy edecek kadar mangal yürekli developerlar takipleşiyor 😎 Bazen mühendisliğin çok büyük bölümü, iyi okuma/yazma/dinleme/konuşma oluyor. Yani tamamen "sözel" yetenekler. Buna bir video yapmak lazım Fırtınadan kaçan sokak kedilerimiz... Sığınakları kitabevimiz ve kitaplar... Bizim ve onların da biricik dostu☺ Öldüm sandım. Oturup sohbet ettiğim herkes bana çok iyi biriymiş gibi geliyor.Arkadaşlar şerefsizseniz baştan söyleyin çünkü ben anlayamıyorum Çölde bile çiçek açıyor, beni neden sevmedin? Son dönem izlediğim en muazzam 'kendini iyi hisset' videosu. Luis Fonsi'nin "Despacito"suna tutkun Yana'ya, babasının tatlı emrivâkisi :) Güzelim yerlere yalnız geliyor, güzelim şarkıları yalnı

Ben Kötü Esprilerimi Bile Öldüremem

Resim
Ben kendimi melankolik sanıyorum, belki birisinin kısa bir süre önce dediği gibi megalomanımdır. Neyse konumuz bu değil, konumuz da yok aslında. Google Keep'te belki biraz daha sağını solunu düzeltip güzel ederim diye uzun süredir sakladığım birkaç kötü espriyi, (daha iyisi) silip atabilecekken buradaki sayfalarda unutulmaya terk etmek daha kolayıma geldi sadece. Değiştirilmiş Şarkılar Like'layamam seni like'layamam Ben sevdim ama yine stalklayamam Sen bu kodları derleyenezsin canım derleyemezsin Derindur algoritmaları anlayamazsın Oy ellerun kınalidur kodlayamazsın Çalışamadım ben bu derse, Çalışamadım ben vizeye. Başım belada, hocanın biri vurulmuş sınıfta Cebinde sınav kağıdım bulunmuş, başım belada Kalemimi unutmuşum helada, Nerden baksan tutarsızlık Nerden baksan tutarsızlık Nerden baksan ahmakça! Sert Tres rosto ne, sen ot sor Özlü Sözler Bazı şeyler çabuk biter, bazı şeyler çubuk kraker.* Karikatür * Bu, o kadar da kötü değil, çubuk k

Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi

Resim
Latin Amerika Şiirleri Antolojisi 'ni okuduktan bir süre sonra Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi 'ni de okudum. Ülkü Tamer'in, İngilizce ve İspanyolcadan yaptığı çevirilerden oluşan Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi'nde, Arjantin, Ekvador, Guatemala, Brezilya, Nikaragua, Şili, Peru, Haiti, Venezuela, Küba, Meksika, Uruguay, Bolivya, Porto Riko ve Honduras'tan 50 şair, 200'e yakın şiir yer alıyor. Yine alıntı sınırlarını aşmamaya çalışarak birkaç beğendiğim şiire yer vermek istiyorum yazının devamında. BREZİLYA Manuel Bandeira (1886 -1968)   SOKAK Oturduğum bu sokak, iki dağ yolunun arasındaki, Bir kentin caddesinden daha ilginç. Kentlerde birbirine benzer herkes. Herkes birbirine benzer. Herkes herkese benzer. Burada öyle değil; bir kişiliği var herkesin. Her yaratık apayrı. Köpekler bile. İşadamlarını andırıyor bu köy köpekleri: işleri başlarından aşkın.  Ne çok insan gelip gidiyor! Hepsi değişik; çağrışımlar başlatıyor hepsi

Cahit Külebi

Resim
İsmi Bütün Şiirleri olan her kitabı okumak hedeflerimden biri Türk edebiyatı için. Bu yolda bitirdiğim son kitapsa Cahit Külebi'ninki. Kitabını okumadan önce en son nerede, ne zaman karşılaştığımızı hatırlamıyorum Külebi'yle. Sanırım ilkokul Türkçe kitaplarının sayfaları en doğru tahmin olur. Kitabı okurken hem daha sonradan tekrar okumak hem de başkalarıyla paylaşmak için çok sevdiğim şiirlerin fotoğrafını çekiyorum. Sonra bunları, internette zaten bulunan metin hallerinden de yararlanarak bu tip blog yazılarına döküyorum. Söylediğim gibi Külebi'yi en son ne zaman okuduğumu ve şiirlerini sevip sevmeyeceğimi bilmiyordum kitabını okumaya başlamadan önce. Kitabı bitireli bir süre geçtikten sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki şiir tarzını ve şiirlerini sevdim Cahit Külebi'nin. Buradan şöyle bir sonuca vardım en azından kendim için: sevdiğimiz şairlerin sevdiği şairleri de sevme eğilimindeyiz. Nereden mi vardım buna: "Ben teşbihten haz etmem... Niçin şiirler

Abdou Habeb Ghandoura

Aranjman Blogu isimli bir müzik günlüğü takip ediyorum Feedly üzerinden. 1971, İstanbul doğumlu ve ismi büyük ihtimal Oytun olan bir müzik sever tarafından güncelleniyor. Küçük yaşlarından itibaren Türk Hafif Müziği kavramına meraklıymış. Günümüzde aranjman, cover, adaptasyon veya kaba tabirle araklama olarak isimlendirilen yabancı bestelerin üzerine Türkçe sözler yazılarak hazırlanan Batı Müziği şarkılarından oluşan arşivini de bu müzik günlüğü vasıtasıyla diğer müzik severlerle paylaşma yoluna gitmiş. Ne de iyi etmiş. Bu günlük sayesinde daha önceden bildiğim veya bilmediğim şarkıların asıllarıyla da tanışma şansı buluyorum ve kendi müzik dünyam adına çok güzel kazanımlar elde ediyorum. Az önce de Ay Beyaz Deniz Mavi 'nin bir bakıma var olmasını sağlayan şarkı olan Abdou Habeb Ghandoura ile karşılaştım bu günlükte. Biraz merak da var ya bende, şarkı sözlerini arayıp buldum . Biraz da benden bir şeyler olsun istiyorum ya hep. Sözlerini yalan yanlış da olsa Türkçeye çevi

KDE Sistem Başlangıcında NTFS Bölümleri Otomatik Bağlama

Resim
Bilgisayarımda iki işletim sistemi yüklü: Fedora ve Windows. Bir dönem sadece Linux kullanabilecek kadar şanslı olsam da şu an iki işletim sistemini de neredeyse eşit seviyede kullanıyorum. Hem Linux tarafında hem de Windows tarafında iki disk bölümüm var. Linux'ta sistemin kurulduğu kök (root) dizin ve kişisel dosyalarımın olduğu ev dizini (home), Windows'ta da benzer şekilde Windows'un kurulu olduğu C ve veri deposu olarak kullandığım Veriler isminde ayrı bir disk bölümü bulunuyor. Windows tarafındayken Linux disk bölümlerine erişim ihtiyacı duyduğumda Ext2Fsd 'den yararlanıyorum. Linux tarafındayken de işler NTFS-3G sayesinde halloluyor. Bu yazıda dosya sistemlerinin daha erişilebilir olmasını sağlayan Ext2Fsd veya NTFS-3G'den bahsetmeyeceğim. Sadece uzun zamandır canımı sıkmasına rağmen çözümü için çok kısa bir süre öncesine kadar hiçbir şey yapmadığım bir pek iyi olmayan kullanıcı deneyiminden söz edeceğim. Veriler bölümü boyut olarak epey büyük olduğu

İsmail Ersevim'in Türkçe Uluslararası Uygulamalı Deyimler Ansiklopedisi

Resim
Sevdiğim nadir özelliklerimden biri, küçük şeylerin peşinden bıkmadan koşabilişimdir. Dün de böyle yaparken bir kelimenin ardı sıra,  İsmail Ersevim'in sözlüğüne denk geldim. Henüz kendimi sözlükçü olarak tanımlamak için çok erken olsa da sözcüklerin peşinde biri olarak ifade edebilirim sanırım ve sözlüklere, sözlükçülere hak ettikleri değeri vermeye çalışırım. İşte bu çalışmadan sizi haberdar etmek isteme amacım da budur. Sizi sözlüğün önsözüyle baş başa bırakıyorum: ÖNSÖZ Sözlüğün aşağı yukarı 5500. sayfalarında 14,000’e yakın sözcük ve 45-50,000 ‘giriş’ malzemesiyle, birden heyecanlandım. Tünelin sonu görünmeye başladığına göre, bir ‘Önsöz’ yazmam gerekecekti. Başlayalı tam on beş yıl olmuş; Amerika’daki otuz üç yıllık serüvenimin Türkiye’de olmasını rüyaladığım projelerden pek azı gerçeklemiş, on sekiz telif ve çeviri eser yazmışım, ama, Goethe’nin gururla dediği gibi ‘Hayatının Opus Magnum’u, nihayet iskelet halinde ortaya çıkmış. Aman Tanrım, bir heyecan, ama kim b