Kayıtlar

Aralık, 2006 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sıradan Olmayan Takım Elbise Fotoğraf Çekim Önerileri

Takım elbise derken ceket, gömlek, kravat ve bunlarla uyumlu bir ayakkabıyı kastediyorum. Eğer başka anlamlara geliyorsa bu yazının saçmalığını güzel bir şekilde özetler durumdur. Takım elbise bize okul yıllarımızda önlükten sonraki iş kıyafetimiz gibi sunuldu. Peki, o zamanlar (o yaş arası) okul bizim için ne idi, oyun zamanımızı değerlendireceğimiz yere bir odada konuşan bir adamı / kadını dinlediğimiz bir mekândı. Ben önlüğü seviyorum diyen var mı aramızda? Artık önlüğü sevdirmek için hiçbir şey yapamam ama takım elbisenin hala bir şansı var, evet kurtulabilir. Takım elbiseden korkuyorum. Öyle bir şey ki içine girdiğim zaman beni rahatsız ediyor, kıpırdamamam gerektiği hissi veriyor, sanki hemen kirlenecek, hemen kırışacak. Üst kısmı yazdıktan sonra uzun bir süre geçti. Yazıya devam etmek istemiyorum. Ama bu kadar şeyin de ziyan olmasını istemiyorum. (alt kısımlarda vardı, biraz cümle haline sokmaya çalıştım o kadar) * Bir ortamda insanlar şortlar tişörtlerle dolaşırken bile terlerk

KULAK TIKAÇLARIM

Resim
Uzun yazıların daha iyi olduğunu düşündüğüm için. Konuları gereksiz yere uzatıyor, alakasız şeyleri de ekleyerek satır sayısında haksız kazanç elde ediyor, siz sevgili okuyucularımın değerli zamanını çalıyordum. (ne kadar iyimserim ya, hala yazılarımı birilerinin okuma ihtimalini varsayıyorum) Artık bundan vazgeçtim (en azından vazgeçmek istiyorum ve bunun için çabalıyorum, sanki sigara bağımlısıyım da bırakmaya çalışıyormuşum gibi oldu. Bu arada Bilal sen zor bırakırsın bu kafayla sigarayı) zaten en büyük iyilik, iyiliği istemektir. Kısacası başlığın etrafından fazla uzaklaşmayacağım. Çok yemek iyidir ama fazla yemek iyi değildir. Bilgisayar mimarisi dersinde öğretim görevlisi (Şirzat Kahramanlı) bize Türkçe dersi veriyor, helal olsun. Bir sene İngilizce hazırlık göreceğimize, Türkçe öğrenseydik daha iyi olurdu. Bildiğimizi sandığımızı bir şeyi cevaplarken kullandığımız kelimeleri doğru seçmediğimiz için karşımızdaki kişiye yanlış şeyler ulaştırdığımızı her ders gösteriyor bize. Yanda

ESKİ KALENDER KALEMLER DÜKKÂNI

Yeni bir kalem aldığınızda onu denemek istersiniz hemen. Eve gidinceye kadar beklemeye yetecek kadar sabrınız yoksa elinizin iç kısmının kâğıt görevini üstlenmesini sağlayabilirsiniz. Bir yazıda okumuştum; keşke tam referans verebilsem ama isimleri hatırlayamam kolay kolay. Yeni biriyle tanıştığım zamanda bu durum tekrarlanır. O kişiyi yeniden gördüğümde nereli olduğu, mesleği gibi ikinci dereceden önemli bilgiler hemencecik aklıma gelir ama ismi dilimin ucundan öteye geçemez. Bahsettiğim yazıda gelişmiş ülkelerde dolmakalemin, gelişmekte olan ülkelerde ise tükenmez kalemin daha sık kullanıldığı söyleniyordu. Şu anda bu yazıyı dolmakalemle yazsam da, tükenmez kalemi daha sık kullanıyorum. Kalemlerde moda diye bir şey olurmuş. Ortaokul ve lise yıllarım boyunca tombow’ un siyah karizmatik kalemini kullandım. Birkaç tane vardı onlardan ama hepsini kaybettim. Evrenkente gelirken yeni bir kaleme ihtiyacım vardı. İlk önce faber castell in –şu anda adı aklıma gelmiyor, uzun bir silgisi vardı-